ÖYKÜ

Gül Fulya Yüksel  







BELKİ BİRAZ TUHAF


Manzaranın içine kötü çizilmiş bir hayal kırıklığıyım; içinde yer alan ama uyumsuz bir detay. Kendime bile huzursuz anlarım var. Kocaman bir gülüş satıyorum ara sıra hayata..eğer heybemde kalmışsa.. Heybe kaldı mı ki bu zamanda? Hayır, plastik bir market torbası. Mutfakta biriktirdiklerimizden. Sıcak bir protesto, sıcak bir karşı çıkış bir market torbasından olduğu gibi çıkar mı dışarıya? Malın kalitesi düştü. Butik ürün, organik ürün zamanı şimdi. Oysa ben o kocaman gülüşü bir örme bir bez çantada pazarlamalıydım dünyada.

Gözleri bulandırıyorum sadece, yanıltıyorum, kafa karıştırıyorum. Janti kelimeleri yanyana getiriyorum şanslıysam ve şanslıysam merkezden uzaklaştırıp taşraya gönderiyorum acıyı ve komiği atıyorum merkez vilayetlere. Konu değişiyor, gündem değişiyor biraz da ben değişiyorum tayin zamanlarında. Lojman verilmedi bana henüz. Baraka inşa ettim kendime, dündeki benle, gelecekteki ben olabilecekle birlikte kalıyoruz ve bölüşüyoruz ayın gider hayallerini. Aidatı, derme çatma tuvaletlere bırakıyoruz her gün yemekten sonra..bazen yatmadan hemen önce. Tamamlayamıyorum hiçbir hikayeyi, hiçbir şiiri. Ben sapa yolları seviyorum. Ana yollardan sapmayı seviyorum! Muhteşem bir tabloya ansızın bir kova boya boşaltmayı seviyorum…

Gölde hava baloncuklarının peşindeyim. Büyük balıklar hepsini teker teker sömürürken yakaladıklarımla idare ediyorum ve çaktırmıyorum aslında tüm hava baloncukları benim! Hiçbir balıkta olmayan masmavi küçük bir kuyruğum var benim.

Ruhumun içine aynalar koydum komik komik. İçime izi olanlar ya da talan edenler kendi komik görüntülerine bakıp gülsünler, oyalansınlar diye. O zaman daralmıyor ruhum, o zaman sıyrılıp çıkıyorum ben olan o tuhaf kuyudan. Neyse çok bahsettim kendimden..sıkıldım..uzaklaşıyorum yine. Belki bir gün şark görevim biter yeniden dönerim şehre.



dizin    üst    geri    ileri    







 25 

 süje