G Ü L Ü Ş harflerini gökyüzüne uzatırken
iyiden iyiye gaza boğuluyoruz
yere yığılıyor biri
başka biri maskesini çıkarıp veriyor
bütün parklar şimdi mor tüylü bir anafor
uçtan uca armağan şifreliyor.
çadırlarda bir bağdaş ve öğretici aşk
bilmediğim dillerde görmeyi
anında kelepçe çözmeyi
bu merhemi bu yaraya sar,
doğuran bir kadın kadar işgalci
orada yurtlanıp gülebilmeyi
II
rüzgarın kadınları siz sahi ömürsünüz
aniden alt üst olur bulvarlar
sonra buluşlardır tırmanır
ölebilir de eş zamanlı, kuşun soluğu
olsun, merdiven düşleri meydana kalıyor
yeniden döşemek için bize biraz renk gerek
serdim taşa bedenimi, çalıştım ince ince
mazgalları eğerek bileklerine değmek
işçileştim, son kaynak kalbimdeki dikişler...
III
yorulduk diyemem üç beş deniz mavi içmişken
dans etmeyiz diyemem onca şelale akmış belimden
düşsek su sıçrar: olay ufku
şehre yeniden döneceğiz: bu tufanı bu dirime say!
açlık da görünür oluyor davuluna vuruyor
ama sen gülüşünü kesmiş gibisin sevgilim, al bu somunu
eş zamanlı kadınların yüreğinde doy!