ŞİİR

Betül Aydın   





mavi taşlar yuvarlandı ah aetemo modo


yaşıyorsak bir taşlık var kursağımızda
ah aetemo modo
şuradan indi ölüm ayak serçe parmağına
hesaba çekilmezdi doğan gün
ve vakit yaklaştıkça kararan bir göğüs
vurgu oldu sözümüzün inceldiği yere
orada askersiz bir ordu vardı
dağları tepeleri aşarak arşa vardı
ama ne oldu
ne oldu da bu alice harikalar diyarında
ne oldu ha
meşaleler söndü
köpük dindi dalgalar duruldu
ölüm sol yanağımızdan hırpanice öptü
geçip gitti
göçüp gitti geride kalanlar
yersiz hükümler belki havada kalmadı
burası ota batmış bir arazi
evet inceden inceden ruhumuza sokuldu bir marazi
dinmeyecek dilimizde mahmurlaşan sabahın
sahihliği
ve bu sahilde bir kıvılcım kopsa
bütün kanatlılar kanaatkâr
ve bulanık kapıyı aralar
içerler göğüs kafesimizin dinginliğine
vakit aralıktır ama dardır aralıklar
koşamaz ama koşar
tutamaz tutturur bir lakırdı
kalır kalakalır kahır
ey sen aetemo modo
bach'ın ritmine çağır bizi
spinoza'yı idam et
bir yokyol var düzensizlikten içeri
kierkegaard'ın ağlak mendili
gömlek cebimde kaldı
yardım et
bir el uzat da bin el
köpürtelim mavilikleri



dizin    üst    geri    ileri  

 

 



 13 

 SÜJE  /  Betül Aydın  /  yirmi temmuz iki bin on altı  / 17