Boris Pasternak Moskova'da, tüm yaşam atmosferini resim, müzik ve
edebiyatın doldurduğu aydın çevreden bir ailede yetişti. Babası güzel
sanatlar okulunda profesör, annesi tanınmış bir piyanistti. Pasternak
uzun süre müzik ve kompozisyon eğitimi almışken şiire yöneldi. Moskova
ve Marburg üniversitelerinde felsefe okudu. Uzun süre fütüristlerin "Sentrifug"
grubu içinde ve lef'çilerin çevresinde görüldü.
İlk dönem şiirlerinde deneyselci yaratıcılığın yansımaları daha
belirgindir.
Onun şiirsel yaratış tutumuna göre, yüksek gerçekliğin doruklarına
sanatta
reel dünyanın ufak ayrıntılarının tıpkısıyla canlandırılmasından
erişilir. Klasistlere karşı biçimde başkaldırarak yola çıkan ve meteforları
yoğunlaştırmada bazen neredeyse anlaşılmazlığa kadar varan
Pasternak, ilerki dönemlerinde giderek saydamlaşır ve yıllar içinde
süzülmüş, duru bir şiire yönelir. Yevtuşenko'nun Pasternak üzerine
değerlendirmesindeki değişiyle; onun felsefesi ussal olarak işlenmiş
değil, mırıldanılmıştır. Ama bu doğaçlama, yarı sayıklamayı andıran
mırıldanışın ardında muazzam bir insan kültürü vardır.
Boris Pasternak savaş yıllarında yurtseverlik konulu şiirler yayımladı. Yazarlardan oluşan ekipler içinde yer alarak cephe bölgelerine yapılan
yolculuklara katıldı ve savaş dönemi yayın organlarında ve yazın
derlemelerinde yer aldı. "Şiir, otlar arasında, ayaklar dibinde
yuvarlanarak deviniyor, onu görmek ve topraktan kaldırmak için eğilip
bakmak yeterlidir." diyor Pasternak.
Ve Pasternak o şiiri bulmak yeteneğiyle yüksek düzeyde donanmış
durumdaydı. (*)
UTKU KAZANMIŞ
Anımsıyor musunuz henüz boğazda o kurumuşluğu
Kötülüğün çıplak kuvvetini şakırtadarak
Yaygara koparmışlardı bize karşı ve yürümüşlerdi
Ve deneme adımlarıyla ilerliyordu sonbahar.
Ama haklılık öyle bir maniaydı ki
Onun karşısında gerilemekteydi her türlü pusat.
Her şeyi simgeliyordu Leningrad’ın yazgısı.
O dikiliyordu herkesin görüşü önünde duvar olarak.
Ve işte vaadolunan an geldi :
Kuşatma halkasını parçaladı o.
Ve tüm dünya toplaşarak uzağında,
Heyecan içinde onun çehresine bakıyor.
Nasıl yüce o! Nasıl ölümsüz bir ak yazı.
Nasıl halkası ulanıyor zincirine efsanelerin!
Yerde ve gökte mümkün olan her şey
Onun tarafından yaşandı ve gerçekleştirildi.
͠ ͠ ͠
͠
RÜZGAR
Ben tükendim, sen yaşıyorsun.
Ve yakınan ve ağlayan rüzgar
Ormanı ve evi sarıyor.
Değil ayrı ayrı her bir çamı,
Tümüyle bütün ağaçları birden
Uçsuz bucaksız enginliğiyle,
Gemi koylarının aynasında
Yelkenlilerin gövdeleri gibi.
Ve bu gözü karalıktan
Ya da amaçsız bir öfkeden değil,
Özlem içinde sözler bulsun
Diye o, sana ninniler için.
(*)Azer Yaran’ın aynı eserdeki önsözünden özetlenmiştir.
Kaynak :Boris Pasternak "İkinci Doğuş" - Seçilmiş Şiirler - / Çeviren :
Azer
Yaran / Adam Yayınları, Birinci Basım, Eylül 1994, İstanbul