Arkadaşlar vardı takvimlerde hatırlarsın
İki çukur avurtları, içlerine kuş cesetleri yığmış zaman
Bense içimdeki kal’la hâlâ buradayım Azra
Kalabalığımı kovalıyorum, uykum yok
Taşa verdim içimi
Eskil kırgınlığın kalıntısı bir fotoğrafına rastlıyorum
Saklayayım diye bana vermiş zaman
Bir savım vardı diyor gözlerinin aysız kalmışlığı
Yenilmiş olmanın sarısı, ışığın mekândan ayrışma çabası mı?
“Ansızın kapı çalmaları nerede kaldı
Üstümüzde kurumuş sevinç
Kedinin sonsuz rüyası nerede?” diyorsun
Bilirsin, bu mevsimde hep erkenci ölümler Azra
Kızıl olan her şey eşkalin kokar
Bir deride kurur içtiğimiz bütün yeminler
Başsağlığı diliyorsun ya giderken, kapanan pencerelerin diliyle
Yaşamak kedi ölüleri düşürüyor kalbimden
Çarpışarak yeniliyor aşk ölüm makamında