ŞİİR

Berivan Kaya   







bir dehliz enstalâsyonun müziği


siyah beyaz görüntü uyanırken dirilir ben de yerleştim
yuvaya kan verdim soruşturmamın ortası
büyümekle başına buyruk rengini alan iyi ki öldük taşradan
vitrinler coştu rüzgarın elini tuttum
kah üretimli bantlarda ayakta kah ofiste sekreter koltuğunda
kürsünün buruk ayağı en fazla
şehir dehlizleri alıyorsa bizi, kırmızı ışık tarıyordu
senin duvarına yaslayıp tarıyordu, kalbim kalabalığa gözünü kırpıyordu

madene inmeyeyim tamam. kazmayı astın gerdanıma kolye
bulmayayım cevherimi tamam.
sonra bütün büyük ‘yönetmenler’ söylemiştir
memeleri sağmak dehlizin ağzına…
ağız yeterlidir.
günü gelince süzmek sütteki tortuları, becerilerdir
onlar çekim sırasında
                                     onlar yakın sondajda
                                           bozkırkurdunun arzulu gözlerini hep sevmişlerdir
boşa zumlayış o. birlikte kalp gibi değil
düşünüşüme göre hiç değil
kül eğire eğire gün yüzüne
başımda kendi lambam asılmanın dipte, iki erkeği tökezletmenin
hesaplayış onlarınkidir, yönetiş /imleriyle/ parlak galerileri
itişmenin, kadını çekmenin yukarı en birinci
ve memelerinden sevmenin.

son tabakaya vaiz koşup yetişiyor sondajıyla
şaşırmakta etimdeki ritimler
sahadan çekilmeye zorladığım gölge!
beni karartma
sahici bakışlar vardı dosyaladığım
zımbaladığım akkor derdimi
yumruğunun belagatinin ve kurşun geçirmezdin aşk gereği
sessize dönüp bakmadığım...
iş dönüşü beni alma
işitiyorlar müziği kız kardeşlerim
işbu sevmeler öldü, dansımız magmaya akar


dizin    üst    geri    ileri  

 



  5  

 SÜJE  /  Berivan Kaya  /  yirmi dokuz ocak iki bin on sekiz  / 26