sonrası ne kadar da çıplak
kuşlar uyanmışken güne
sonrası ne kadar durur ki teninde
mutluluk acının arka yüzünde
acı mutluluğun arka yüzünde
çevirip çevirip bakmak zamanın ellerinde
zamanın ellerinden tut
şimdiyi hisset
ah nereden geliyorsa gelsin kurşunlar bombalar
uğraşlar gündelik uğultularının mahşerinde
sokağın öğüdünü tut
soğuğunu hisset
en çok kalabalıklar ortasında ya yalnızlık
sessizliğini duy
nefesinin de zamanı var
umut eski bir sözcük
karanlık eski bir yer
ölümden öte bir yer de varsa eğer
geçip gitmen önemsiz
olan sebepsiz
illa nedensiz
sessizliğini duy
nefesinin de zamanı var dedim ya
karanlık bazen de eski bir sözcük
adımlarını sayıyorken düşmelerin
kalkmaların ülke dediğinken
yara da kan da gözlerindeyken
kendine dönüyor hayat