ŞİİR

Kusey Tangüler   







yar / atılış


içime, acımı acıtan, yaramı yırtan bi ayrılık
yetişir her güz
eşyaları kuşatan geçmişin kokusu, korkusu geleceğin
yetişir, silik seyrek bi alt yazı, dinmeden uzayıp akan.

avuçlarının sıcaklığı işlemiş nesnelere dokunmalarda
her vakit yüreğim vurguna tutulur
paslı oklarıyla erosun
hâlâ kimin tenine yakınsın,
kimin cehennemine bilmiyorum
gözlerine gömülmek isterdim ağladığında.

balçıktan yarattım seni bana benzeyen yanlarınla
yarı yarıya k'attım seni kendimden,
müebbet sevişme cezası verdim kendime hayalinle
seninle ezalara, günahlara merhaba dedim.

terk edildik bulantı ağacı altına, bunaldık
sustuk, telaşla taş taşıyıp dilimizin altına
ayrılık zanlısıyız, sığınırız aykırı ölüm dinginliğine
bitirmeye bi şeyleri ellerimiz infazda

utancımı taşıyorsam itiraflarımı rafa kaldırmadan
sırrımı da dökerim önünüze ey ihaneti emanet alanlar!
sevebilirim iblisi, gebe ihanetler geberirken.

tanrınızın sesi içinize ağıyorken tarifsiz titrediniz mi?
 



dizin    üst    geri    ileri  

 



 34 

 SÜJE  /  Kusey Tangüler  /  yirmi altı ocak iki bin on altı     14