Geriye bir şey artmadı yorgunluktan
Örneğin kahve sayıklıyorum saat kaç bilmeksizin
Ağaca tırmanmış kediyle biraz konuşuyorum
Barış içinde ilerliyor gün
Yapraklar uçuşuyor yılsonu ormanında
Çıplak bir kız enstrümanına kapanmış
Dalgınlık hakkını kullanıyor herkes
Bir şeye susanmışlığın akşamında
Çocuğun elinde sayfalar buruşuyor
Merdivenimi tırmanan sessiz adamlar
Geçmişi kurcalıyorum tavan arasında
Yine bir cankurtaran trafiğe takılmış
Siyah mumlar yakıyorum uyku tutmayınca
Yaşlılar bulmacalarını çözüyor
Göğe birkaç balon kaçmış fuarda
İşine gecikmiş telaşlı adamlar
Geçiyor bir bulut kimi ışıklarını çakarak
Bir form dolduruyorum, sevdiğim ülkelerin renkleri
Süt kovası taşıyorum biraz zorlanarak
Yerçekimi kendi ağırlığından bıkkın
Çekin arabanızı diyor uzaktaki yıldızlara
Terk edilmek her seferinde yenidir
En yakın duvara yaslanıp ağlarsın
Halinden salyangozlar anlar bir tek
Bir de dolapta unutulmuş uçurtma
Çoraplarımı çıkarıp süzülüyorum denize
Bilmiyorum hangimiz iyi geçinir tanrıyla
Bir bahçenin tadını geyiklerle çıkarır
Yer değiştirirken ufukta iri bir leke