Ulus’ta yoksulluk parlak neon lambalarının aydınlattığı bir tiyatro
sahnesi gibiydi: Başrollerde yoksulluk ve acı.
Korkunç beyaz ışıklarla aydınlatılmış büfenin etrafı Loto oynayan
adamlarla dolu. Koca gövdeleriyle eğilmişler büfenin yanlarındaki
çıkıntıya, sessizce, bütün o Ulus’un karmaşasını hiç duymuyormuş gibi,
denizin altındaymış gibi, Loto kuponlarını dolduruyorlar. Bir kısmı da
yılbaşı çekilişi için bilet alıyor. Kara paltolu adamların son
çareleriymiş gibi bir halleri var.
Onları görünce, yanaşamadı o büfeye. Telefon etmek için yukarıdaki büfeye
doğru yürüdü.
Ulus’ta Gima’nın önünde; ucuz giysi satan, ön cephesi olmayan dükkanların
tezgahtarları bağırıyor ‘gel vatandaş gel’ Simitçinin camekanlı
arabasında kocaman mavi bir karton sallanıyor ‘3 Adet 1 Lira’. Kara kara
giyimli, yoksul mu yoksul adamların kadınların aceleyle gidip geldiği bir
saatti, iş çıkışı saati. Korsan DVD Film satıcısının önü de her zamanki
gibi, satıcı mı alıcı mı olduğu anlaşılmayan oğlanlarla dolu; yerinde
duramayan, elleri ceplerinde zıplayan, saçlar o biçim dikili. Küçücük
tezgahta erotik filmler dizili yan yana.
Büfeye yaklaştı, yükseğe kurulmuş büfedeki adamlar dikkatle baktı ona.
Sanki, 'yeni biri mi düşmüş' diyorlardı bakışlarıyla. Sadece telefon
etmek için geldiğini anlasınlar diye bağırdı tuhaf bir şekilde onu
süzen bu üç adama; ‘telefon edecektim de...’ Başıyla telefonu işaret etti
genç olanı. Sonra düşündü, her gelen kadına fahişe gibi bakıyorlar, iş
çıkışı saati olmasına rağmen çok kadın yok… Sokaklarda kadınlar azalmış.
Telefon ettikten sonra ana caddeye yöneldi.
Köşede ünlü bir markanın mağazası vardı. Vitrininin önünden geçerken,
bütün o yoksulluğun ve sefaletin verdiği acıyı arkasında bıraktı birden,
kadife pantolon bakmak istedi kendisi için. Sanki hiç bir şey hissetmemiş
gibi hemen girip de ışıltılı mağazaya, o güzel güzel giysilere bakmaya
utandı sonra. İlgisizce geçip mağazanın önünden durağa doğru yöneldi.
Durakta iki yoksul, biri kadın biri erkek, birbirlerine iyi akşamlar
dediler. Kat kat giyinmiş, saçlarının her teline inşaat tozu yapışmıştı
erkeğin.
Kadın şaşırdı iki yoksulun birbirlerine iyi akşamlar dilemelerine.