SUNU

Rainer Maria Rilke   







GENÇ ŞAİR ÜZERİNE



ŞİİRLERİN OLUŞLARI ÜZERİNE SEZİŞLER



Sizlere, hayranlığın suç ortakları diye kim söylüyor? Sizler ki birer gürültüden, sesleri kesilen çanlardan, ya da bakımsız koruluktaki garip kuş seslerinden başka bir şey değilsiniz; ya da açılan bir pencerenin, dışarıya, ağaran gün ışığına fırlattığı parıltısınız; ya da yükseklerden inen çağlayanlarsınız, havasınız, ya da bakışlarsınız. Yoldan geçenlerin rastgele attıkları bakışlardan, pencere önünde dikiş diken kadınların yukarıya kaldırdıkları bakışlardan, arka ayakları üzerinde oturup da dolunayı görmek için güçlük çeken köpeklerin aşağıya, anlam bakımından öğrencilerin kime benzeyen bakışlarına varıncaya değin hep sizsiniz. Küçümsenecek günlük hayatın içinden, büyüklük çıkarabilmek için bu ne sözleşmeler. En hoş görülü alın yazılarını, binde bir bile kaydıramayan umursamayacak olaylar- -bakın, bunlar işaret ediyorlar, göksel satırlar da üzerlerine basarak sonsuzluğa yürüyor.

Şair, ödevlerinin sınırsız olduğunu anladıkça, en büyük olana bağlanacaktır. Bu en büyük de, onu nerede bulursa bulsun, kendinde, istediği gibi, ya hayranlık uyandıracak, ya da onu alçak gönüllü yapacaktır. Ama, yüreğinde, başkaldırmak için verilecek olan işareti, ne yaptığını bilmeyen bir haberci, gönüllü olarak verecektir.



_____________

Kaynak : Rainer Maria Rilke  / Genç Bir Şaire Mektuplar / Çeviren : Melâhat Özgü / Remzi Kitabevi Yayınları, İstanbul 1963

dizin    üst    geri    ileri  

 



  1  

 SÜJE  /  Sunu  /  yirmi altı ocak iki bin on beş     8