yavuz yıldırım’a. azer.m.baycan’a. boksör zamanlara.
sen ki iki çocuklu bir babasın
artık ayakların yere bassın
çölü bisikletle geçemezsin *
öyle bassın ki yerlere ellerin ayakların
geçtiği yerlerden geç arthur rimbaud’nun
çöllerin ufkunda bir kanat
kanatlanan yerlerinde yeryüzünün
bir uzun yürüyüş başlasın
en uzun sürecek tanıklığın bu senin
küresel bir köye bir cadde ile kapatılmışlığın
çelik bir levha üstünde soğuk bir mühürle…
düşün ki paramparçadır kara geceden kara
hayat mı : çoktandır düşmüyor ateş “su ölen bir yağmur” * yavuzum “su ölen bir yağmur”
hayat artık pandemik
hayat mı : kliniklere düşen o ağır
gölgeye en klişe tanı hayat
doktorun gözünden kayan bir yıldız
dünyanın göğünde eksilen
buğulu camlarda düğümlenen söz
uzmanlara sorarsan rakamlardan ibaret
kısacık bir sözcükle ex diyorlar
düş sınırını geçince de hayalperest
normalia*nın koridorlarında tam teçhizatlı bir teşhis
sana artık dünya dar. sana evden çıkma diyorlar “bir anlamı kalırsa hayat” *
unutmazsan unuttururlar gülüm(!)
çölde serap dağda nilüfer hayali
bak işte her yüzeyden yaklaşıyor ölüm
y ü z e y l e r d e n b i r e y l e r e …
olsun sen yine de unutma
betonda olsa her yer
sıvası dökülen bu gezegen
de geçip giden bu ipsiz bu aylak
bu güneşli günleri filan.
boksör zamanlarıydı ömrün
biz ki pagos’un dibinde yaşar
pagos’un dibinde bir rüyada sabahlardık.
o cezalı evler sokağında, punta’da
terk edilmiş bir evin tecrit odasında. karantina’da
mavi ile yeşil arası, arada bir kırmızı
ve daha çok kırmızıya çalan
hep açık kalan ve hep açık kalan
bir bıçaktı gözleri
ucu açık bir orkestra
belli ki çok beklemiş
belli ki çok beklemiş
sokaksız bir bakışın ağrısı.
biz pagos’un dibinde sarıyeşilkırmızıya
doğmayan bir sokağın çocukları
bahara boynumuz incedir. sarıya yansa da içimiz
kırmızı çizgiden geçerken birden karayan hayaller
solgun bir şerit ihlali ömrümüz…“bir anlamı kalırsa hayat”
pagos’un dibini ararken biz
rüyasının çukurunda diplerde gezerdi o
ares’ti adı. baht-ı red kavminden bir telaşta yazılı
kulağımızın pasında mahsur kulağımızın pasını zorlayan tını soreri hovin mernem! soreri hovin mernem! qıjıka reş… qıjıka reş… qıjıka reş!..
uzun denizli bir şehirden. tuşba’dan…
sürgünü uzun. kıyımı uzun süren tuşba’ dan.
arshil gorky’nin. koçero bayram’ın mösyö artin’in şehrinden
hayalleri sürgünden eski bir sokak çocuğu bırçi
bizim sokak olacak çocukluğumuz mu var.
o hepimizin o! o hepimizin yoldaşı!.. bırçiyyen red ! bırçiyyen red ! bırçiyyyen red!...
kuşatılmış bir adayız. göğü göçtü göçecek..
seçilmişiz kişileriz. panik yok panik yok. telaşa mahal yok!
herkesin bahtına bir gölge düşecek
kapalı çarşı kapansa da
vakt -i nakit seyr -i likit piyasalar borsalar
durup durup taksitle ölüm diyor celine
sakın ha aldırmayın siz ona
herkesin bahtı açık. açık denizlere açılan
hepimizin bahtı kara. karasularında hız…
mezar olunca şehirler. şiirler de evden çıkamıyor şiirler.
erikte yaprak. dalda serçe. portakallar olmasa…
dili tutulunca şehrin unuttu o ahraz çocuk
pandemim değil. pandomim..mim.pan.de.mim.pan.do.pan!…
içerlerden bir gürültüyle sessizliğin sesi başlar
bir boşluğa çakılı gözler…
boşlukta asılı kalan sözler…
gibi… “ev karadır” “ev karadır”. “ev karadır.” *
bir hayat iki göz. bir hayat iki göz…
bir hayat iki göz. bir hay…
tabiattan cezalı çocuklar
dışarları süpürürdü annem.
tabiattan cezalı çocuklar
dışarları süpürmeden girilmez!.
bırçi yoldaşım. hayat arkadaşım
bilmezler ne çok seviyoruz..bilmezler…
bilmez…bil..
ki kaç mevsim geçti dağlarda
mavi ring niye gelmiyor… bayram niye orada.
yine uzakta şiir. mahir hala dışarda *
bizi aydınlatsın remzi .kara mecmua neden kara…
çido için çok erken. şiba dünya turunda…
sacayağı ayakta. şiir sokaktaydı bir zaman.
kadifeden kalesini yıkıp gelsin süleyman.
hadi dağlar neyse ne
dışarda bunca hayat…
neden kapalı sokaklar…
boksör zamanlarda ölüm var mıydı…
boksör zamanlarda ölüm var mıdır…
bu daha ilk isyan!
bu daha ilk isyan! “bir anlamı kalırsa hayat!” * bir anlamı kalmasa da hayat!…
________________________
* afrika hariç değil! cemal süreya
* karar verdik. çölü bisikletle geçeceğiz. vüsat o.bener.
* bir anlamı kalırsa hayat
* su ölen bir yağmur yavuz yıldırım
