|
|
|
AKŞAMLIĞINI YAŞAYAMAZ HİÇBİR GÜN
uzayan bıçak gibi yol, saplanır
mevsimlerin geri giden ayaklarına
rüzgârların kanadında at koştururken o deli hasret
ebe olmadan güneş doğurur dağlar, emzirip büyütür,
kocayınca geceye defneder yavrusunu
akşamlığını yaşayamaz hiçbir gün!
yorgun girer gecenin koynuna, düşler savaş alanıdır
eski aşklarla yeni ayrılıkların
sabahı yoktur pandemi göçlerinin
“bize de uğrarsa” diye korkar soluksuz sokaklar
sonra soğur birden mayalı kelimeler
firar eder şiirlerden zamansız doğmuş her insan
yüzümü sıvazlarım, maskeler batar ellerime
eldivenime konmuş uğur böceğinden utanırım
neresinden tutsam kuşları orasından kanatlanır!
dizin
üst
geri
ileri
|
49
|