ŞİİR

Yiğit Ergün  





 

güzel yenilgi


ellerim tekrar isyan ettiğinde
merkezine sadık kaldığında kurşun
evvel ve lakin kalacağız
her birimiz paramparça
düşünmeyi unutmuş sefil hatıralarla
çerçevesi kırık bir fotoğrafa çakılacağız
hali vakti yerinde bir orospuluğu
yerli yerinde bir sevdayla değiş tokuş edeceğiz
niyetimizin kötücüllüğü arzumuzun pederşahiliğine mani olmayacak
onarsak da bozuklukları çıkar yolu yok
siper alan çekimine bir kez kapıldım
almayacağım kadar voltajı yüklendim heybeme
doldu taştı bereketim bir masala atandım


kırıklarımı özümsedim
delik deşik nefesim eski bir defterle flört etti
şimdi eksik, onsuz yalan
o fazla pesimist, ben fazla arabesk
ve sırtıma yuva kuran kertenkele hatırlattı tekrardan
gölgemi karışlayan inziva isteğini
bedenimin ayrımına varmam bekleniyor çürümüş varlığımdan
ve eğitilmeyi bekleyen sabırsız melankoli


peki söyle, söyle planlar yapmadan
kavuşabilir miyiz hırpaladığımız benliğe
yani bunca façaya rağmen
hiç yavşamamış gibi düzleşir mi o bataklık?
evet kabul, görmediğimiz maskelerden
ayna yaptılar sırrı kendine küskün
olduğumuz gibi batıp çıktık, çoğumuz
zararın kâra çıkan dönemecini ıskaladık
çok körpeyken ayıkmadık
bir telaştı yaşamak
kesildiğimiz kordonun tasmasından kurtulmadan
başka tasmalardan hicransız besmeleler terledik


sana
eyfel kulesi, prag müzesi, süitli oda
merkezi ısıtma, küvetli banyo, mutlu sonlu senaryo
sağlayamadım
cephanem paslıydı savaşlar geçmişte
heves kötürüm kalmış, değeri düşmüş aşkın
cesaretin volümü kısılmış, keder pineklemekte

damarıma şırıngayla gelişigüzel girişilse de
çıkacağım amigdalamı budayan bu makyajlı bezirgandan dışarı
öfkemi uyuşturan baltanın yargısından da kurtulacağım
saflaştırmayacağım yalanı
çıkacağım beni ha bire kendimle çarpan kuyumdan
basitleştirmeyeceğim aldatmayı


kan revan olacak sosyal görüşmeler
sevimsiz mecburiyetler, devletin sesi
unutulacak medeniyet, boş verilecek göçe
ağıt dolu sıkılmalar ve aşkın izahsız cüssesi
solunacak, bir havanın göğsümde pompaladığı nefes
bir de kahrın esamesi kalacak


yani ellerim isyan ettiğinde tekrar
kurşun merkezine sadık kaldığında
bir başlangıcımız ve bir engelimiz olacak
sırıtacak başucumuzda
tavlanacağız bazen biz de ayrılığa
kibrimizin izinden gideceğiz
bu sefer iyiyken çekilmiş bir fotoğrafın
usulca orospulaşmasını izleyeceğiz
biraz daha yaklaşırken, ölüme.


dizin    üst    geri    ileri    




 10 

 süje