TÜMCELEME

İbrahim Şahin   







İÇİMİN SÖZLÜĞÜ  (3)


acemi  :
saygıya değer rüzgarın kardeşi
çürürdü olmasa, yarınki roman

başrol  :
hep yaz değil mutluluk sonsuz değil
cenaze töreni kaçıncı şehrin ölümüne

cazibe  :
hız ve karmaşanın ipini kesen adanışı
varılmalara odaklanan başıboş orkestranın şefi

çaba  :
ileri sürülen gözü kara sözler
geçitler keser, anlatır yaklaşmakta olanı

dikiz  :
olduğu gibi değil görünen
hayalindeki yangın bu yüzden

eğilim  :
öngörülerim sürücüsüdür
ama bilmiyor benim dilimi

fısıltı  :
illegal bir fermandır
düştüğü gölde büyür dalgaları

güneş  :
senin gözlerine çekmiş
umudun mutlaklığı

hani  :
aniden geçer akıldan fotoğraf
kapılar çalınır bir gören var mı diye

ısıtmak  :
geri dönmek
sonrasını yaşamak

iz  :
sürgünümdür
paltom tutuşur bilge merakıyla

jüpiter  :
ikiz acıların kesişme noktası
ama çağırma boş yere, gelemem

kolaylamak  :
sanmaktır
siyah hüzün tuşlarının taş yürekliliği

lal  :
işlenmiş derinliktir
büyütülen gizlilik

muaf  :
ayrıştırılan kalplerin korku çubuğu
mezata düşer çekilirse

naklen  :
tümel çıplaklık
kendinden ötelerde

olgun  :
akıntıya karşı kütle çekimi
özlemlerinde “görülmüştür” damgası var

öz  :
yenilirsem kendime yenilirim
içimdeki ateş ağır gelirse bir gün

perde  :
kaç setlik hikâye var ardında
amatörler mi kuruyor kural sistemini

reşit  :
duygular bozuyor katılım şartlarını
bilinç çabuk pişiyor zulüm yurdunda

sen  :
ne ölüyorum ne yaşıyorum
hadi getir kendini

şimdilik  :
izler burada bitiyor, hava da patlayacak
kamp kuralım, sonrayı çağrılara bırakalım.

tango  :
gerilla taktiğidir, denge bozar
vur-kaç sonrası yıldızlara karışır che gibi

uç  :
hele bir gel de, buradan gör gerçeği
bir daha kalır mısın naçar, geçenin ortasında

ünlü benzeşmesi :
kelebeklerle çekirgelerin geçişi suların sesiyle serçe korosu

vade  :
nerede yaşadığımı öğrenmiş ağlayan keman
ayrılık müziğini bana sipariş ediyor

yakın  :
seçenek azaldı
ellerin nerede

zorba  :
anlam hırsızı
pencereleri taşlıyor


dizin    üst    geri    ileri  





 12 

 SÜJE  /  İbrahim Şahin  /  yirmi üç ocak iki bin on altı  / 15