ŞİİR

Berivan Kaya  







kırk uyumsuz


bazen Oblomov çöküyor üstüme! göğsümde kırk uyumsuz nefes
ocakta çay bayatlıyor yazılmamış mektuplar eskiyor
enerjik mektuplardan bildiğim
F tipinde tutsaklar hava boşluğuna düşen çekirgelere
uçmayı öğretiyorlar,
kelebekler çabuk dağılıyorlar kanatlarını tuttuysan sımsıkı
zarfa girecek kurumuş bir papatya her zaman umut edebiliyor.

bir şırrank sesi uzun koridorun sonundan çağırıyor
yeni sanal şifreler almam gerekti yeniden kurmam gerekti iflaslı işimi

hadi kalk! en büyük derdi çözmelisin
bir sürahi su getirip masanın üzerinde biriktirmelisin
üç gün sonra kurumuş bir parmağın tut ki göz göze kaldın!

bazen Oblomov çöküyor üstüme! ciğerimde kırk uyumsuz nefes
evdeki yemeklere ucuz yağdan konacak
koltukların yüzü değişecek ne olur ki seneye yeniden solacak.
en iyisi sevgilime bir şiir okumak
o, direksiyonu tutuyor, iş’e sürmeyi seviyor bizi
sabah ışığı sevmiyor betondan betona koşan gölgemizi

kıpırdıyor eyvah! ana belleğimdeki ruh
yarın yüzüme bir işletim sistemi yazarım. en iyisi…
döner sandalyede şöyle bir tur döndüğümde istediklerini alırlar ben'den
artık kalkabilirim diye düşündüm
koridora açıldığımı düşündüm ve duvarlar da çekilir önümden

sonrası…
elimden her düş gelir!

Oblomov tembellikten değil sevinememekten ölmüş

diye düşündüm…

__________________

* Ivan Gonçarov’un 'Oblomov' romanındaki ana karakter.
 

dizin    üst    geri    ileri  






  7  

 SÜJE  /  otuz birinci sayı