İÇİMİN SÖZLÜĞÜ (12)


akdeniz :
şairler birinci ölümünü yaşar sahilinde
yosun saçlı peri kızından dinlerken bütün hikayelerini

belki :
görüşemeyiz bir daha al yarına taşı
benden sana ne kaldıysa yarın adına

cendere :
feodal homoseksüel
şalvarıyla kırıtıp durur ortalıkta

çekirge :
gece karmaşalarımın sorumlu çavuşu
girdap çözümsüzlüğümün yüzüme vuran ifadesi

dilber :
çayır çimende salınan kayıktır
çırpınır kürekleri su deyu deyu

enkaz :
kalışlarımın seferberlik ilanı
devrilen ağaçların kırık dalları arasında

fırsat :
donanma komutanıdır dağ kırlangıçlarının
beklemelerin yıkıcı tehlikesi

grizu :
gözlerime bir yüz kazınır
başlar dolmaya evrenin boşlukları

halk :
kılıçdöver demirciler soyundandır
büyük halayımın atardamarı

ıslah :
satılık ruhlar sahibi
efsanelerin kül savurucusu

intihar :
gönlümün sahrasında abimdir
çatlayan sesimle peşinden yandığım

jeton :
bir atımlık özlem şekeri
gazellerin hışırtısında

kahraman :
ya gerçekten vardılar
ya da ütopik yanlış anlamalar

loş :
ahlak minderine çeker beni, kendimle dövüştürür
gitmelerine uzlaştırır, boynuma takar madalyasını

mendil :
gönüllü mahkumiyetin ağır prangası
yemindir unutmamaya, kavuşmaya bir dilek

nepal :
dünyamın çatısında bayram arefesi
halaya durulmuş çekik gözlü aşığın türküsüyle

ocak :
kurumalarla aldatılmış kutsal göze
bir gün döneceklere hazırlanan

ölüm :
acılar şatosunun kapısında
efsanelerin yalnız savaşçısı

penis :
son demlerini yaşa, mazi olacaksın
farelerde erkeksiz üreme başarılmış

raf :
çakıl taşlarının bahanesi
mektup anlatılarının arasındaki

su :
ıstıraplarımı utanmadan okuduğum
hayıflanmaz inatçı yoldaşım

şöhret :
obur nefret tekeli sahteliğin altında
bizden yana değildir sömürür coşkumuzu

tırnak :
iki işe yarar, biri ayıp söylenmez
öbürünü söylesem anlamazsınız beni

uzak :
adaşımdır benim
aramızda duvarlar

üşümek :
kabullenilmesi ağır gelen yargıların hükmü
içselliğimin düzen yıkar ikilemler karosu

volta :
epik aşklar vadisi
çoğaltılabilir gerçeklerin olduğu

yağmur :
akılçelen iç tanrıların
başarısız isyan bastırma girişimi

züğürt :
hevesi yok sineklenip duruyor
naz ediyor tutarsız, rahatı bozulur diye


dizin    üst    geri    ileri  

 28