Şimdi hayat bir berduşun ellerinde
Henüz ezilmiş üzümlerin tortulu yalnızlığına
Kızıl ve buruk akşamları taşıyor
Sırtındaki dimdik kamburuyla
Özlüyor devrik cümlelerde uyuyan aşkını
O imgelerin krallığında sudan bir tabutta
Uyan!
Senin için sağdım kızıl akşamları güneşten
Uyan!
Yakala en derin sevgiyi uçurumdan
Kamburun dilinde soğuk ekmeğin yavan tadı çekilmez
Sanki bir Kaknüs'ün sedasıyla bölündü gece
Su soğuk, ekmek soğuk diye bağırdı uzakta bir çingene
Bez bir surete büründü yalnızlık
Her batan iğnede iğdiş edildi eril
Ve... Tanrı gülümsedi
Mutlak zaferin dişi şehvetinden esinlenerek
O ki yalnızların kalabalığında
Musa'nın asasındaki sırdı
Uzandı asa suya
İlk günahın dolandığı uzun saçlar savruldu yıldızlara
Pandora doğdu asanın ucunda
Ve tanrı yeniden yarattı
Aşkı
Bir kamburun sırtında
