hediye ettiğin gömleğin tek düğmesi kayıp.
giyinmemle başlıyorum, soymaya, anıları
aralıksız duyuyorum, akşama sorduğum sesini.
acısı çıkıyor bi yerden. herkes kendini susuyor sonra,
küs kaldığı yarım aşklarda.
Sesler duydum ! islere karışan sisler .
yolun başında atlar sırsiyah kişnediler.
duydum! valizini topluyordu bi yolcu,
hayata balıklama dalmaya.
kumdan sözcükler saçılırken raylara,
yolumuza serilir, hayata takılan düğümler.
trenler bi hırsızdan daha yavaş ayrılır ,
geride kalanlara tek not bırakırcasına.
üzerinde kaydığı demirden
kalemle çift dikiş imler.
Saklımda kalan yorgun bi dize.
iki yok arasında, arsız ve üryan !
Ölümün de yaşamaya ihtiyacı var! bir bakalım.
duyarsan acılar filesi ördüm tenime!
selam ver kendine yeniden. seslere merhaba de!
eski bir davetiye lekeler bırakır yüreğine,
içinde kalmak istediğin arzu tökezler,
ne kadar istersen iste eksik okunur öpüşler.
güldüğün dağılır yok yollara.
ucu yanmış bi ormanı duy, hiç gitmedin say!
gün peşindeyken günlerin, yeniden yaslan
hayatın acımasız zembereğine.
zamanlar eskitti yüzünde kim?
saatler bükülürken Dali`nin tuvalinde.
duydum ! sessizlik s´onsuzluktu.
duyduklarım, yanılgılarım , üşüdüş ey !