ŞİİR

Havva Ağral  






[ ÜÇ ŞİİR ]


MADENCİ ÇIĞLIĞI


Biraz atlaslardan mavi verin
madenden içeriye
biraz su biraz ırmak

Hani sestik biz!
Koşmuştuk Fırtına deresine
Cehennem ağzı mağarasında
yankıydık
yandık kıyıldık…

Sıvılaşmış bir zindan
damarımda kömür.
Çağ yine bize kıyacak
ve onların elindedir
çarkın çırağı*
Kerem gibi , Yusuf gibi
Susadık yaşamaklığa …
şimdi bildiri , hak hukuk geçirmeyen
bir harabedir şu beden.
İçimizde dert ağacı bitmiş
dalları kırık.

Tasvir bir ah ettim!
Dilimin ucundan değil!
Beyaz parmaklı madenciyim!
Ve bazen parçalanmış közüm
çizme yarası , ur irinli ayaklarımla
yürürüm aymaz bir ormanda
dizlerim sıyrık!

Gül açardı madenin kara sebebinden
koncalarım kanardı
el kadar hasırın aydınlığına
tenimin rengini çaldı bu düzen
kara baht gibi kömüre boyandım.
Oysa ben de et ve kandım!
Mum sarıydı kömür tozunun altındaki yüzüm
Yaşıyoruz inadına
kanımı duyuyorum zifir ağır
çağlar erişemez daha ağır
yüreğim gülümsüyor.
Varım inadına!
Nefesim hâlâ ılık!

 

 ͠    ͠    ͠    ͠


MADENCİSİN


Ah insan oğlu
Maden alevinden bir sedef damlası
İnce yüzlü Abdal
kırbasından
matarasından
içer kendi tuzunu.

Sen madencisin
takâdını üzen koyu karanlıklar altında
köz ellerin bereketiyle
acıtıyorsun taşları.

Sen! için için yanan ve susayan
kan ağlayan gözleri
sitem kırık kalbi
kömür ocaklarında ağaran madencisin

işçilerin çocukları
usul usul ağlamadılar içimize
mezar başında
bir destinin içinde duydum
acı isyan yaşların tuzunu

Erken yaşlanmış Yusuf’u
Unuttular kuyuda
İliklerinde her gün eceli sınayan madencisin


 

 ͠    ͠    ͠    ͠



 MADENCİNİN GÖZLERİ


Haydi yiğidim
Çığlığı çoğalt
Rüyaları çoğalt
Ama bu tünelde eksilmeden gözler….

Gün söküyor
Tan son düğümünde
Göremeden
Mezar otlarına fısıldıyoruz son sesi
Kömür yanığından daha ağır
Tesellinin dokunan elleri

Yüzleri kayıt dışı bir belde
Yıkık bir ocağın altında
Yıllardır
İsli , dumanlı, kan çanağı

İhanet ve Olympos doruklarından bu güne
Dala yürüyen betonarme ahlak
Yiğidim senin felsefen
Tohum ve çiçek tozlarının
Fosilinde ışıltın
Kör yordam zora emanet
Göz kapakların ağırlaşmış
Fosillerin hikayesi , tozu , dumanı üzerinde
Çık aydınlığa çığlık birikmiş gözlerine…


           
dizin    üst    geri    ileri  


 



 20 

 SÜJE  /  Havva Ağral /  yirmi yedi kasım iki bin on dört     7