ŞİİR

Tamer Çetin  







MEÇHUL İNSAN ANITI


Ağır tempolu, monoton
yeknesak, tek düze günler.
Hangi adı verirsen ver
birbirini aynı yavanlıkla izler.
Döngünün değişmezliğinde
günün hep aynı saatinde
çalmaya kurulan bir alarm gibi
aynı insan olmaya kurulursun.

Değişmezlik her an
daha az alan bırakan
gitgide yükselip daha da kalınlaşan
duvarlar örer etrafına.
Fethedilememiş şehirlerin
surlarını andıran
sıkıştıran, benliğini ezen duvarlar.
Parçalanır, un ufak olursun

Yanında yörende ne varsa
bir karabasan gibi üzerine çöreklenir.
Zamanın tozlarına bulanmış hüzün
ciğerinin en kuytu köşesinde birikir.
İşkenceye dönüşür aldığın her nefes.
Boğulacak gibi olursun.

Son bir dilek hakkın olsa
"Ne olur bu son nefesim olsun," der
bin bir güçlükle yutkunursun.
Ama yoktur.
Yaşama içgüdüne engel olamaz
aynı acıyı bir kez daha solursun.

Ufuk çizgisine hasret kalır gözlerin.
Bir yaprağın yeşilini
bir ağacın gölgesini ararsın.
Üzerinde çiy taneleri parlayan çiçekler
birbiri ardına solar
zihninin arka bahçesinde.
Bin yıldır yağmur almamış
bir çöl gibi kurur için.
Acımasız fırtınalarda savrulan
kum tanesi olursun.

Düşünür taşınır
bu hale nasıl geldiğini sorarsın.
Dört yana bakınır
bir kurtarıcı ararsın.
Gözüne çarpanlar
ya merhametsiz, ya dertsiz, ya kimsesiz
ya da senin gibi bir umarsızdan
medet uman çaresizlerdir.
Bir an kendini unutursun.

Bir çıkış ararsın.
Hem seni, hem diğerlerini
kurtuluşa götürecek bir çıkış.
Güzel, çirkin, iyi, kötü
bağlarını koparıp
özgürleştirecek bir çıkış.
Sonu gelmez bir arayışta kaybolursun.

Çırpınırsın
kör bir karanlıkta.
Çırpındıkça
seni saran o görünmez ağa
daha çok takılır
esaretini fark eder
yenilgiyi kabul eder, durulursun.

Gözlerindeki karanlık büyür.
İçinde bir şey katılaşır.
Olduğun yerde kalakalırsın önce.
Sonra gökten gazapla atılan
ve dokunduğunu taşa çeviren
bir şimşeğin hızıyla düşersin
ve o şimşeğin cezalandırdığı
bedbaht bir kavmin insanı gibi
bir daha hiç kalkmamacasına çökersin.

Vazgeçilmiş, alaşağı edilmiş
yağmalanmış, kırılıp parçalanmış
ve en sonunda hor görüyle terk edilmiş
kadim zamanlara ait bir tanrı heykeli gibi
kavuşursun huzura.
Kendini zamanın insafına bırakır
unutulur, unutursun.

Dileğin kabul olmuştur.
An sonsuza bölünür.
Meçhulle bir olursun.


içindekiler    üst    geri    ileri   




 34