SERBEST YAZI

Cem Nalbant  







BEN VE ÖLÜ  :

Bütün sokakların sesi birikmiş cenazede, yürüyorlar en önde ve duyan yok benden ve ölüden başka, ne yazık! Oysa gürültü değil bu, bir melodi, tanrının öldüğü söyleniyor kulaklarıma ve bir ses var bu seslerin içinde, tüylerim diken diken, her adımımda canım yanıyor, anlamaya çalışıyorum, bana neler olduğunu düşünüyorum, yok bir cevap, takılıp düşsem bir yere farkıma varmayacak sanki kimse, oysa ben ve ölü asıl misafirleriyiz bu törenin, ve ses anlamlanıyor kulaklarıma “yalnız ölünmez, yalnız ölünmez” bu ne kusursuz bir yalan, buna inanmamak mümkün mü? Düşüyorum, bir ses,

Bir ses daha duymak

İstiyorum...

 

 ͠    ͠    ͠    ͠


KORKU :

Sizi kim özler?
Peki ya beni?
İsmimden başka kaybedecek neyim var?
Adımlarımın sonrasında zaten kaybolmuşum,
Beni bir başka zamana kim doğurabilir? Artık...

İşte bunlar ellerim ve bunlar ayaklarım ve
Bunlar
Gözlerim, siz bana nasıl yaklaştınız?
Nasıl dokundunuz?
Ve gördünüz!
Siz bana hiç yaklaşmadınız, siz bana hiç dokunmadınız,
Siz beni hiç görmediniz ki!

Neden korkuyorsunuz?

 


 ͠    ͠    ͠    ͠



KAZI SONRASI SERGİ :

Sen nerenden başlıyorsun üşümeye, gece olunca,
Bir damla birikiyor evimin camında, gömülüyorum.
Başka başka renklerin içinden de görmeye
Çalışmıştım zamanı, çalmaya ve çalınmaya eğ-
İlimliydim, düşümü bu yüzden çaldım sen
Den bu kadar zaman, ellerim
İn içinde parmak izim kadar okunaksızdım, sen
Neden indin içime bu kadar gece olunca...

Yaşlandığım çağdan kaçabilecek kadar çeyrek,
Bir odaya sığınabilecek kadar yarım,
Bir elma kadar bütünüm, içimde biriktirdiğim zehir beni
Geceden silebilecek kadar çok, masanın üzerinde ve hala toz içindeki
O tabakta
Kime sunulmuştu benim asılsız hikayem?
Bir suskuya ve anlatılamamış masallara inanan insanların zamanıydı
O zamanlar, attığım kaçıncı adımdan beri
bulunamayacaklar listesine dahilim acaba
ve bu zehir kimin şerefine
Birikiyor damarlarımda, hala...



                                                                        
- Eklentiler (2)  -

dizin    üst    geri    ileri  

 



 26 

 SÜJE  /  Cem Nalbant  /  yirmi altı eylül iki bin on dört     6