YEMİN
El koyuyoruz
gülüşlere
sevgiyle !
sevgiyle !
El koyuyoruz
özgürlüğe
El koyuyoruz
Dünyaya
bilinçle !
bilinçle !
Artık ne varsa
ayakta kalan
Artık ne
varsa
ürüne duran
Bizimdir hepsi
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
net'leme
Bugün
ne yarının
önsözüdür
ne de dünün
yası
Yeşil kokusunda
mavi göründü
doğası
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
ala
gözlü şiir
Sobanın üstü
kedi gölgesi
Cam buğusundan
perdeye sinmiştir
kaktüs sesi
ve bir çocuk
gözlerinde
öpüşler
buluşmaya
gidiyordur
gülücüklerle
lambada binlik
bir kahkaha
hiç yakılmamış
bekliyordur belki de
- dudaklar
ışığa ayrılı -
Ala gözlü
bir şiir geçer
sözcükleri
yasaklanmış
gözü yaşlı
dizelerini bırakıp da yüreğime
ve bir kız
gözlerinde
bulutlar
buluşmaya
geliyordur
yeryüzüyle..
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
gerçekler
-Düşsün yaprağın Adem
Gerçekler görünsün !
Sen yazmadın
tarihi
Havva'nın rahminde
-Hangi yalan kovmuş insanı cennetten?
Cennet daha
kurulmadı ki !
-Hangi yılan, hangi şeytan kandırmış insanı?
Keçi sakallı
şeytanı mı Onyedi'lerin !
-Düşsün yaprağın Havva
düğümler çözülsün!
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
i.
stravinski re majör orkestra konçertosu için
sıska kara kayık
cehennem gözlü çocuk
küçük tatlı kız
"vivace"
Bir sıska
kara kayık ilerliyor
bata çıka
karanlıkta
ve yitik kahkahaları
topluyor
cehennem
gözlü çocuk-lar
"aroso: andantino"
ve orda
kayalara demirli
küçük tatlı
kızın
sesini boğmaya
çalışıyor
yarasa çığlıkları
ve cehennem
gözlü çocuk-lar
dümeni kırık
sıska kara
bir kayıkla
yedeklerinde
kahkahalar
küçük tatlı
kızın sesine
doğru
akıyorlar
"rondo: allegro"
dalgalar
bulutlar
ve rüzgar
karanlığı
saklayan beyaz
duvarlar
örüyorlar
sıska kara
kayığın yoluna
ve sıska kara
kayıkta
cehennem
gözlü çocuk-ların
kolları kürek
aşıyor-lar dalgaları
kolları balyoz
yıkıyor-lar duvarları
ve küçük tatlı
kız
cennet bakışlı
gökyüzü
bekliyor
cehennem gözlü çocuk-ları
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
dem
Kırmızı şarap
burukluğunda
esiyorsa dem
yaramaz bir
sokak kedisi gözlerde
yalın-pençe
dolaşmalı;
gün kokulu
karanfile
ve
alev gözlü
fırınlarda pişirilen
çeliğe benzemeli
sevdalı şiir
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
yüzleri
yalan-yüz
çöp tenekesi
bir kör kedi
kendi
-pençesinde
kaktüs dikeni-
eşeler pislikleri
Ve ışık yutmuş
bir göbeği
aydın
döker mavi
tabakta
güneşin kılçıklarını
bir yasaklar
merasim geçididir
bu
öz-sansür
karnavallarında
yüzleri yalan-yüz
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
bodrum
katında
o binanın
bodrum katında
suskun kıyıları
kemirir dal
-galar
o binanın
bodrum katında
çığlıklar -nar kırılımı- duyulmaz
orda
-tavanda
asılı
çamaşır gibi
suyu çekili çıplaklığın
uzamlarında
devir dönüşü bir
ölüm türküsü duyulur
orda
her gece
çıplak pörsük
bedenlerin
sarsak adımlı
yürüyüşlerinde
sınırsız aşkların
koridorlarda bulutlaşan
fısıltıları duyulur
o binanın
bodrum katında
göz içinde
bir göz kalmış
deri-kemik
siluetleri
telaşla.....kinle.......ve
acı
titreye takırdaya
bekleşir
l
(oysa ölüm
daha di enmektedir o binanın merdiven
r
diplerinde)
o binanın
bodrum katında
bazen öyle
büyür ki
diz boyu çürüyen sularda yalnızlık
taşıyamayacağım
kadar ağırlaşır yüreğim!
el verin dostlar
el verin
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
Venüsün
doğuşu
Kuşları anlatsam
iri siyah
pençeleriyle
mavi ağacın
dallarına tüneyen
bir çift
fabrika bacası gözlerin
gelir usuma!
Düşe kapılsam
gökyüzü volta
vurur duvarlarda.
Dudakların
arası
bir şehir özlerim:
İnsanlığın
en güzel şiiri Manifesto'nun
Her gün yeniden
ve yaşama yazıldığı
Gölgem beyaz
çalar sokaklara
yıldızlardan
inmiştir bilirim.
Bilirim teknoloji
emzirir doğayı!
Köpüklerden
değil
ellerimizden doğar venüs..
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane
çağları
örüyordu zaman
Güneşi gördüm
titriyordu
Soğuk almıştı
rüzgar
Nezle olmuştu
yağmur
Denizin dili
kurumuş
Toprağı sarmıştı
çamur
Bir yıldız
gördüm
Saklanmıştı
yaprağın ardına
Yıldız düştü
dalından
Yaprak asılı
kaldı
sonsuzluğunda
Bir yamaydı
ay
Gördüm...
-gökyüzünün
delik yerine-
Çağları örüyordu
zaman
İpliği yetmedi
yarım kaldı tarih
Yorgundu
Dağlara yaslandı
kar
Su sızdı
kayaların dibine
Gördüm uzaklardan
yırtılıyordu zar
başa
dön
ürün
listesi
kütüphane