"sen çamurunu verdin, ben altına çevirdim onu" (*)



 

KURTULMALIK

Kurtulmalık için, insanda
Derin, zengin iki tarla var,
Kazıp altüst etmeye bakar
Usun sabanıyla her yanda;

Ufacık bir gül elde etmek,
Birkaç başak sağlamak için,
Tuzlu yaşlarıyla benzinin
Durmadan su vermesi gerek.

Biri Sanat'tır, Aşk öteki.
- Güven vermek için yargıca,
Korkunç günü gelip çatınca
O şaşmaz tüzenin, yeter ki

Çok ambarlar göstersin ona
Buğday dolu, ve çiçekler
Ki hep onaylasın melekler
Bakıp rengine, kokusuna.

Çeviren : Sait Maden
 (**)


 

 ͠    ͠    ͠    ͠


DÜŞMAN


Gençliğim karanlık bir fırtına, boran oldu,
Ara sıra ve yer yer parlak güneşler açan;
Bahçemde birkaç tane kızarmış meyve kaldı,
Yıldırımla yağmurun getirdiği yıkımdan.

İşte sonbaharına vardım düşüncelerin,
Kullanmak gerek artık küreği ve tırmığı
Taşkın görmüş toprağa bir düzen vermek için,
Suyun mezarlar kadar büyük çukur açtığı.

Kim bilir düşlediğim yeni çiçekler burda
Bulacak mı sellerin yıkadığı toprakta
O gizemli besini güç kuvvet kazandıran?


- Ey acı! Ey acılar! Zaman hayatı yiyor,
Ve yüreği kemiren göze görünmez
Düşman Yitirdiğimiz kanla büyüyüp güçleniyor!

Çeviren : Ahmet Necdet
 (***)


 

 ͠    ͠    ͠    ͠


YOLCULUĞA ÇAĞRI


Çocuğum, düşün,
Gidip de bir gün
Yaşamak beraberce!
Sevmek hep sevmek,
Sevip de ölmek
Sana benzer o yerde!
Bu puslu gökler
Beni cezbeder
Islak güneşlerinde
Gizemli derin
Hain gözlerin,
Parlarken yaş içinde.
Orda, ölçü zarafet,
Sessizlik, görkem, şehvet.
Geçmiş yıllarla
Parlayan eşya, S
üslerdi odamızı;
Nadir çiçekler
Kaplardı amber
Kokusuyla her yanı,
Zengin tavanlar,
Derin aynalar,
Doğu’nun görkemi bu,
Her şey gizlice
Kendi dilince
Sözle beslerdi ruhu.

Orda, ölçü zarafet,
Sessizlik, görkem, şehvet.



Kanalda çoğu
Serseri ruhlu
Gemiler var uyuyan;
Gelmişler, arzun
Karşılık bulsun
Diye çok uzaklardan.
- Güneş çekilir,
Bütün bir şehir,
Her kanal ve her tarla,
Altınla dolar;
Dünya düş kurar
Sıcak bir aydınlıkta.

Orda, ölçü zarafet,
Sessizlik, görkem, şehvet

 

Çeviren : Ahmet Necdet  (***)

 

 ͠    ͠    ͠    ͠


ÎÇ SIKINTISI (LIX)


Karakış bütün kente karşı öfkeli, kızgın,
Testisinden karanlık soğuk döküyor yine
Solgun sakinlerine komşu bir mezarlığın
Ve ölümlülük sisli mahalleler üstüne.

Kedim yatacak bir yer arayarak taşlıkta
Sıskacık vücudunu oynatıyor durmadan;
Yaşlı bir şair ruhu dolaşıyor olukta
Üşüyen bir hortlağın hazin sesiyle her an.

Arı sızlanıyor ve bir odun tüte tüte
Katılıp tiz sesiyle nezleli bir saate,
Oysa berbat kokulu bir oyundur oynanan.

Sirozlu ihtiyarın o uğursuz mirası,
Güzel kupa oğlanı ve bir de maça kızı
Tekinsiz söz ediyorlar ölmüş aşklarından.


Çeviren : Ahmet Necdet
 (***)

 

 ͠    ͠    ͠    ͠


OYUN

Sararmış koltuklarda ihtiyar fahişeler,
Solgun, kaşlar boyalı, tekinsiz, gözler baygın,
Kırıtırlar, ve zayıf kulaklarından düşer
Çınlayan şıngırtısı madenlerin, taşların;

Yeşil halıya yakın dudaksız ne çok yüz var,
Rengi uçmuş dudaklar, dişsiz kalmış çeneler,
Cehennem hummasından gergin düşmüş parmaklar
Boş cebi veya çarpan bir göğsü altüst eder;

Kirlenmiş tavanlarda dizi dizi avize,
Koca lambalarıyla ışıklarını serper
En ünlü şairlerin kara alnı üstüne
Ki her biri kan rengi terini saçmak ister;

işte kara tablosu rüyamın, sanki gerçek,
Savrulduğunu gördüm keskin gözüm altında,
Dirsek dirseğe, soğuk, dilsiz ve imrenerek,
Bizzat kendimi gördüm bir büyük mağarada,

İmrenerek, inatçı tutkusuna onların,
Yaşlı fahişelerin ölümcül neşesine,
Güzellikleri ile şanını böyle çılgın,
Böylesine şen şakrak satıp tüketmesine!

Ve kalbim ne çok ürktü onlara imrenmekten
Bu sarp uçurum için koşuşan kişilere,
Kendi kanından bıkmış, kısacası yeğleyen
Acıyı ölüme ve cehennemi hiçliğe!


Çeviren : Ahmet Necdet
 (***)


 




Şiirler Kaynakçası :

(*)   Kötülük Çiçekleri  / "Sonsöz Tasarısı"  /  Çeviren: Sait Maden /  İşbankası Yayınları
(**)  Kötülük Çiçekleri
 /  Çeviren : Sait Maden /  İşbankası Yayınları,
2015
(***) Kötülük Çiçekleri 
 / Çeviren :  Ahmet Necdet  /  Adam  Yayınları  /  Ekim 2001


Bilgilendirme : 'Nitelik Kuşağı' sayfasındaki alıntılar, tanıtım amaçlı ve kaynak gösterilerek kullanılmış olup, ürünlerin tüm kullanım hakları © yasal temsilcilerine aittir.

dizin    üst    geri   




 39 

 SÜJE  /  Charles Baudelaire  /  otuz temmuz iki bin on sekiz /  29