büyümek gibi ipince bir yaprak
araya giriyor neon çağının kirliliği
mağmadan alıp içimde soğuyor taş
yaşadığımız bir başka kırılmadır/ ilişkimizin
bir günün açılması ki dışımızda kalan
artık kalmıyor hatıranın doldurduğu boşluk
geçip eyvallah demek kör bir acizlik
gibi üstümüzü örtüyor mekanın biçimsizliği
avlunun hani bütün pencerelerin baktığı
bir sokak dedikodusu şimdi yarım hece düş
ayrılan var ölüp gidiyor gözleri açık bir ölü
kapattın bir yeni film başlıyor gişesi biletsiz
odalar bazen bizden bıkıp gittiğini görmek
evin yalnızlığından anlıyoruz bir akşamüstü
bir kediye sığınarak asıl çözüyor körlüğümüzü
ayna gibi buhar tuttukça apışarası zikzaklığımız