Serpildim azalmaya çalıştıkça
Hiç kimsenin bulmaca dünyasında
Bir ağaç kovuğuyla saatlerce söyleştik-
Yolunu kestim bulutların
Kendi halinde dem çeken göle seslendim:
‘’Buradan şimdi insansız bir kayık geçecek”
Çocuklarla bölüştük su birikintilerini, ayna-göğü
Telaş ve gözyaşı, kanla kor vardı kimi kez düşlerimde
Bir tarla kendini sürüyordu
Bakındıkça güneş açan kasaba
Sabahı oldu ezici karanlığın
Gördüm ki yokluğumla bir şey eksilmiyor
Keçiler bahçede huzurla geziniyor
Tavus kuşu kibirle sergiliyor kuyruğunu
O zaman yürüdüm pürüzlü denize
Yıldızların kılıcıyla sınandım
Bir çiçek belli belirsiz boğazını temizledi
Zorlukla gülümsedim
Balıklar için dua ettim
Geri çekildim sonra sımsıkı giyinip
Boynumda yalnızlığın eski sızısı
Uzun uzun seyrettim ufku bütün gece