Ne çok ve birlikte
sevinmiş sevmiştik
yağmur yağınca arklara
su taşınca Hazar Gölünden
otlağa vurmuş
şıpırdayan balıkların
çayıra sinmiş kokusunu
ve gölgemi örterek
giysilerine.
Akşama doğru köyün yamacında
Hazar baba dağına karşı
zerzevat bahçesinde
domates patlıcan evleklerini
sulayan
ve ilkyazın serin nefesini
içine çekerek
'baba bu gün hava bulanıktır
yüreğim başı yanıktır'
türküsünü
gönül diliyle söyleyen.
Ya o dut ağacı dibinde
dut toplayan .. Ne sen sor onu
ne ben söyleyeyim.