Sf. ◄ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 ██ 39
Ortak Söz
SON! inanç sığınağı beynin fidanın rahmine düşen zehirli cemre günahların yazgıya işlendiği arka sayfa kalabalığı bilgi kokusu dizlerinin üzerine çöken yola bitişik imkânsız uçurum kapanmış yaranın bıraktığı iz bellekte başlangıç tanışması saçılmışlığın aciz düşkünlüğü veda ânı, aynadaki şaşkın yüze el sallanmış trenin sireni çektikçe giden zaman ağırlığı arsız patikaya haddini bildiren yetişkin duvar erdemin uzuvlara saklandığı bir bütünlükte, kuytu dokunuş aralığı: kesik parmak uçlarıyla. karanlığa düşen ilk berrak damla, siyahın elindeki teslim bayrağı merdiven altındaki kötülük anıtına iliştirilmiş itikat karanlığı kızıla katılmış renk çizgi yetisine anlamdaş boş kutu, müziksiz annenin yemeğe çağıran sesi, çocuğun boyunu aşkın kederli gölge hiç atıl(a)mamış çocukluk kahkahasına yapışan ölüm sırıtması gözyaşının aşamadığı sihirli çizgi aklıma yürüyen bir meleğin kırdığım kanatlarından düşen çocuk tebessümleri toy ruhların yakardığı azrail tüy arkası masalındaki yırtık uyku kuyusu; tekrarı olmayan çöküş kanatlarını yuman muzaffer kuş hayalet dokunuşların kapalı dudaklar ile meşki: söz taş ağırlığında canımı yakan ilk öpücük menekşe gözlü bir sevgilinin yüzünde yol bulan nehrin taşkın hali geçmişi düşleyen çiçek tozu sol yanı tutulan nokta imi ilklik patlaması yayına kavuşan bitkin ok leylak kokulu bir odada şakaktaki namlu; vur artık fikrim kendini hançerin algılayamadığı gözyaşı caymışlığın indiği rehavet durağı; her keresinde çaresizce yeniden bindiği geri dönmenin burukluğu sadık gövdeye, kapanınca perde öncenin kabullenebilinen 'son'rası tabiatın icat edemediği ölümsüzlük, sırıtışı zamanın hep erken gelen yaşlılık döngüsü, kuru ses yalnızlık çeken son ılık damla, çay fincanında parmaklık ardındaki güneş çalışkan kanatları, ürperen kırlangıcın üzerine yazılamayan kağıdın buruşuk daveti tüm davetiyelerin iptal edildiğini duyuran anons kendine hiç rastlamayan (değmeyen) eğim eğimi doksan dereceye erişen yokuş vahameti bol bir aşk çivinin karşı koyamadığım hamlesi, tam kalbime ölmeden cenneti gördüğün kör bakış sağır toprağa emanet dilsiz gövde cehalet mabedi son - suz -luk. - meral kaya (mk), kıvılcım vafi (kv), korkut kabapalamut (kk), ömer gençer (ög), -
(*) 17 Nisan 2009 tarihinde 'YersizYurtsuz İmza' da yayınlanmıştır. dizin üst geri ileri
38
SÜJE / Ortak Söz / yirmi şubat iki bin on dört 2