Sabahattin Umutlu  







insan merkezli şiirin sonu : gezi

  - gezide katledilen tüm canlılara -
 


auschwitz bir insan bir mezbahaya bakıp “ama onlar hayvan” dediği zaman başlar
theodor adorno
 

çünkü kuşlar çarpışmazlar
ece ayhan
 

ı.

bazı karşılaşmaların dili yoktur

bazı karşılaşmaların dili

daha başka karşılaşmalardır.

şiire gelince mi. dil makas değiştirir.

ve eski kırık bir plaktır döner durur öylece.

öncesi mi. khaostur. büyüdür. danstır. esrimedir. ayindir. tinsel bir yolculuktur. sürer.

tek bir türün egemenliğine girmeden öncesiydi tarihin.

tüm canlılarındı dünya.tüm canlıların yaşaması içindi doğa . tüm canlıların seslerinden oluşan bir orkestra evren .evrenler arası bir serüven.

havanın hava. suyun su .ateşin ateş. taşın taş rüzgarın rüzgar. toprağın toprak. bitkinin bitki. hayvanın hayvan. insanın insan .direnişin direniş olduğu anlar . ve o anların gerçekliği .şiirin şiir olduğu yer:hakikat !

ve insan .insan : kusurlarıyla kendine ve kendi dışındaki canlıların da canlarına kastıyla bilinen kasten ve taammüden yeryüzündeki en fazlalık yaratık.

ve sonrası.insanın tarihle sanatla edebiyatla şiirle ve hayatla ve şiirin insanla çok çetrefil hikayesi.

ve tarih.yazılı yazısız.sınıflı sınıfsız ve akıldan ve kurgudan ve tahayyülden ibaret anlı.şanlı.kanlı.bir tevatür:uygarlık ve insan. kendi aklının kölesi .

kendi aklının kölesi oldukça hakikatin duvarlarına çarpan .

ve şiirden başka kaybedecek düşleri olmadığının farkında olmayan vebali kendinden o bahtsız yaratık:insan.içlerinde kara kara düşleri de olanlar.

birinin özgürlüğünün başka birinin tutsaklığı olduğu yerde anlamını yitiren sözcükler ve modern hapishane olarak dil ve onun içinden sayıklamalar : şiir.

devletti.partiydi .örgüttü.toplumdu.hepsi bir cinayetin anatomisi :uygarlık.

ve tüm tarih:bir örgütlü saldırganlık.

içimize gizli gizli nüfuz ederdi iktidarlar.o görünmeyen terziler ideologlar her anımız ve her halimizi bir forma sokmaya çalışıp düne bu güne ve geleceğe yırtılacağını bile bile görünmez bir üniforma dikerlerdi.kendilerince görünmez…

sadece insana mı .doğadaki tüm canlılara da.

tarihe sanata edebiyata dile şiire üniforma.

oysa o tehlike anında ilk yırtılacak olandı ..



ıı.

toplumcuydu gerçekçiydi.toplum içindi sanat içindi realist sürrealist ve sonrası..

lirikti dizeydi.somuttu.görseldi.

ve konvansiyonel.yani hep bi biçim hikayesi..

teoriydi.biçimdi.anlamdı.derken ikibinlere gelindi..

ol hikaye sürer durur kapalı kapılar yuvarlak köşeli steril salonlarda.

oysa bir şey vardı .unutulan .hayat .sokak.şiir.

var mıydı.unutuldu.bir klasörde.tozlu bir raftı .kapalı bir zarftı.mazrufun terk kapalı bir zarf.sahte bir gülüş .tüm olan bitene görünmez çerçeveli gözlükler altından gayet pedagojik ve editoryal bir bakış.gürültülü bir camekandı.

işte tüm bu hengamenin arasında bir sükut suikastı ve bir susuş kumkumasıydı şiirin payına düşen.

kapalı kapılar yuvarlak köşeli steril salonlarda.şiiri ve hepimizi nefessiz bırakan.

işte orada o kapılar o yuvarlak köşeli steril salonlarda cilalanıp parlatılan ve doğadaki faşizminin kanlı şanlı tarihinin arasında sıkışıp kalan ve fakat sıkışıp kaldığının farkında olmayan kendi kanlı şanlı türünün tarihinden başka tarih tanımayan ve kendi türünün dışındakilere varoluş şansı vermeyen o kötürüm aklıyla ve tahakkümden ibaret uydurma uygarlığıyla durmadan ve durmadan camdan mezbahalar kuran çelik kafesler arasında evreni yaşanılmaz kılan bir canlı human human human humanistmus !

celladı sayfaların .celladı ağaçların. bitkilerin. kuşların. celladı kendi dışındaki her nesnenin her türün .ve en çok da kendi kendinin.

insan .o cilalı çağlardaki omurgasız sürüngen.

yalan . yalan. doğada senin tek egemen tek tür olduğun yalan.

merkezsiz bir dünyada kendini merkez sanıp oyalanman.

ve artık sonudur insan merkezli tarihin politikanın ve şiirin.

çünkü ikibinonüç hazirandı ve bir parkta gezinip uçuşuyordu sözcükler.

biyopolitik tahakküme kuşatmaya karşı bedenlerin esridiği dilin raydan çıktığı imlanın bozulduğu hayatın kağıdı aştığı sokaklara taştığı yerde şiir artık yazılan değil yaşanan bir şey yani sokağın ve hayatın kendisi olmuştu .

yeniden ve yeniden yazılmaya başlanmıştı tarih .

ve yeniden ve yeniden gezinmeye başlayınca harfler sesler ve görüntüler .

insandı. ağaçtı. kediydi. köpekti .kurtlar .kuşlar. kaplumbağlar ve karıncalar ve bu evrenin her varlık ve her canlının da evreni olduğu hatırlandı.ve daha da öteye geçilerek tekillikleri ve öznellikleriyle bir araya gelen milyonların kalkışmasıyla da deneyimlenmiş oldu.



ııı.

günümüz şairi egosunun tutsağıdır. ondandır ki gittiği her yerde bir makam bir mevki kapma telaşındadır.

şiirde biçim tartışmaları sürerken bir şey unutulmuş ya da hep es geçilmiştir.

şiir sadece özcü ve türcü olmadığı gibi formlardan da ibaret değildir..

evrenselci akılcı hümanist şiirin de sonudur artık.

ve dilin makas değiştirdiği yerde asılı kalan bir sorudur.

isyan mı insanlaştırır yoksa insan mı isyanlaşmadır.

şiir isyanlaşmadır isyan şiirleştirir.

bir buğulu gerçeğin içinde seyreder bazen tarih. felsefe şiir edebiyat ve tüm disiplinler...

zaman ile mekan arasında asılı kalan sorular ve yanıtlar bir hakikate doğru sınırsızca yol alırlar.

oysa ne başlangıcı ne de sonu bellidir bu yolculuğun. belki de tüm karşılaşma hakikatin kendisi.

insan merkezli tarihin ve şiirin sonu : gezi..

insana tahammül sınırında kırılmalar : gezi..

insanın tahammül sınırında kırılmalar : gezi.

kuşlara dokunma! kuşlara dokunan yanar !

insan merkezli poetikanın sonu : gezi..

insan merkezli politikanın sonu : gezi.

insan merkezli felsefenin sonu : gezi..

insan merkezli bilimin sonu : gezi..

nerede görülmüştür peki kuşların iktidarlarla aynı yöne uçtukları..

ve uçarken çarpışarak birbirini öldüren bir kuşa rastlanmış mı buralarda..

unutulan bir durumdur.taşın sadece taş olmadığı ve her taşın bir enerjisi ve hafızası olduğu.

gezi : hafızanın isyanı. kolektif bilinçaltının ayaklanması.

en iyi bildiğin yol yanlış girdiğin yoldur.

yanlış yola girildiğinde ise tüm karşılaşmalar şiir

öznelliğin bittiği yer : tahakküm. tahakkümün başladığı yer : direniş. direnişin başladığı yer : öznellik..

sıradaki yanlış şiire gelsin. sıradaki direniş şiire..

hakikate giden yanlış yol : şiir..

hakikatlerin sınırsızca çarpışması : şiir.

yazılı şiir.geziden önceki şiir. yaşayan şiir gezi sonrası şiir..

esriyen bedenlerin gezisi : taksim. duruşu şiir..

bedenlerin iktidarla karşılaşması direniş. sonrası şiir.

bir bedende geçen ömür : ölüm. bedenlerin yersizyurtsuzluğu şiir.

bir ölünün hayat kokan ağzı : arkadaş.(*) dudağımızda hala o bordo gül : şiir

gül dalındaki esinti.isyan. sokak lambasının titreyen ışığı : şiir

otoyoldan geçen kirpinin şerit ihlali : şiir

evet evet bir direniş hafızası olarak şiir..

evet evet şiir yanlış yola girmektir.yanlış yola girmeyen şiirin şiirliği tehlikededir..

şairini öldürmeyen bir şiir. şiir midir hala..

şair : şiir için fazladan bir sözcük.

bir kötürümler hapishanesi : dil.oradaki isyan : şiir..

 


(*) arkadaş.z.özger


dizin    üst    geri    ileri  

 



 15 

 SÜJE  /  Sabahattin Umutlu  /  yirmi şubat iki bin on dört     2