I.
hayatın bacağını sökerek yerinden
acı bir türkü koyacağım
onunla sonsuzlaşacak haklı bunağım
bu kelimeler ölüyü canlandırır
gerçek bir olaymış gibi
II.
uykuların gerisine dolanan ayaklarım
saçlar mı arşa uzamış,
bir mısradan külleniyor dudaklarım
pirana balıklardan doğdum ben
her bölünüşünde uykuların
III
odada bir çan,
ayin sabahlarıyız demek,
duvarda ezansı titreyiş,
toprağın çoklaştığı andayız belki
bir virgül vuruluyor kasıklarıma
ayran dolduruyor gün ören nine
bir virgülle değişiyor
cümlemize değen sabahane
I. 1.
ve güneş ölüyor gökyüzüne
yani yerin dibine yakın bir yere
ay tenimiz karanlıkta ruhlanıyor,
su ruhuna dualar
kafiyeli dualar ediyoruz
gün batıyor yumuşak yerlerimize
uyansan gece oluyor
uyusan ılık hüzünler,
doluşuyor çenene
ve yağmur uyaklı ayaklarını
ıslatıyor pencere çıplaklığına
kaynarken suyu buluyorsun
susam kokan kadınların pençelerinde
II. 2.
çıplak ıslıklar çalarken gece
geceye uzayan kadınsı çizgilerin
uzaklığında bırakacağım gölgemi,
gölge mi üzerine aldığın karanlık
kağıttan yatağında,
ıslak düşlerine
mistik sayıklamalar
türettiğim şekli ahenk