ŞİİR

Metin Fındıkçı   







Zamansız

                                        Aytaç için

İşte unutamadığın o
Eylül bahçesindeyiz,
Cebinde ipek bir mendil
Koyu yeşili sarılı Almanya’nın/

Geçmiş unutulmaz,
Annenin rakı saati gibidir.
Çınar yaprakları arasından güneşin övgüsü
Şehrin sırtlarında taşın izi,
İyisi mi oturduğun sırtı kırık sandalyeyi
Geçmişin anımsattıklarıyla değiştir/

Zamanıdır
Bu parkın dirlik düzeninde
Rengini gökyüzünden almış bak
Fıskiyeli havuz, Sığacık sahilinden
Deniz kokusuyla doluşur insanlar,
Maskeli maskesiz/

İnsanlar diyorum,
Gözlerinde görünen bu bozgun
Bu yokluk, bu salgın sızısı.
Parkın ortasında satranç oynayan iki heykelin
Omuzlarına yüklenmez
Ne “Savaş ve Barış”ın nimetleri,
Ne de bu salyangoz parkında
Uzak enkazlardan gözümüze
Vuran ölmüş insanların gülüşleri/

“Güneş övgüdür, taşın izidir
Bütün hüzünlü aşklara” -yağmur yağar mı/

Hiç de uzak değil,
En iyi çınar ağacı bilir bunu, bu anın
Hiçbir zaman fotoğrafı olmayacak, bunu da bilir/

Masa masa dolaşan düğün fotoğrafçıları
Heves etmesin,
“Kimi fotoğraflardan kendimi çıkarmayı düşlerim
Zamansızlığın ve sessizliğin dilini keserek”.


içindekiler    üst    geri    ileri   




  3