kv  /

ög  /


kk  /

mk  /

kv  /

kk  /

mk  /

kk  /


ög  /

kk  /

kv  /


kk  /

mk  /

kk  /

ög  /


kk  /

ög  /

kk  /

kv  /

kk  /

ög  /

kk  /

kv  /

kk  /


kk  /

mk  /

kv  /

kk  /

kv  /

kk  /

mk  /

kk  /

kv  /


kk  /

mk  /

kk  /

mk  /

kv  /

kk  /

mk  /

kk  /

mk  /

kk  /

kv  /

kk  /

mk  /

kk  /

mk  /

kk  /

kv  /

mk  /

kv  /

kk  /

ög  /

kk  /

mk  /

kv  /

kk  /

mk  /

ög  /


kk  /

??  /

 Ortak Söz   

  DENEYSEL 







SAAT KAÇ?


tahmin ettiğin ve sesin sırdaşlığına soyunduğun randevu vakti

kayıp giderken yaşam, anın başlangıca olan uzaklığı, var ettiğimiz kendimizin ol'duğu an

gözleri kapalı koşan mitolojik bir atın şimdi çekilen fotoğrafta durduğu yer

‘’buz’’ gülüşünün vakti, kekeme cümlelerde tanrı öldü dedirten

ha bire aynı sayılar ezberi

ısrarla çoğalan deneyim, bir paniği aralıksız besleyen

akrebin vakur duruşuna bir gayret yetişen yelkovanın seviş hali

uydurmak zorunda kaldığımız birkaç rakam, ölümsüz olmadığımızı kavradığımız an

bir yanılsamadır zaman derken geçip yitenin kendini düşürdüğü an

çalışkan elleri yaşlı uşağın, geçtiğimiz son kapıyı kilitleyip sıradakini açan

ora’daki titreşimin bura’dan geçiş izine rastlayan kurulmaya eşit gerilmiş yay boşalması

neresine düşse  ırmağı eşit parçalara ayıran sihirli ok

kibrin zedelendiği alçaltıda, deliliğe köstek: ışıl ışıl / yadigar

heyecan dolu son yaprağın kopuş anı; görmüş geçirmiş çınar ağacından

gecikmişliğin sona olan uzaklığı, kaosun anlamını yitirdiği an, başlamak için geç, durmak için erken

akıntıya kapılmış yüzücünün dipteki gölgesi

varlığı hiçlik geçiyor, yokluğa direnç var

huzursuz bir kedinin sığındığı en son dal, iki yapraklı

uyku kırıntılarının süpürüldüğü geçlik

göç bıkkını kuşların zoraki ötüşü, biriken bulutlar üzerinde

yıldız gördüm diye bağrıştıkları an kocaman çocukların

kahkahasını çizdiği boşluk, tahterevallideki çocuğun

bombaları kör sabahta, bir çocuk oyununa çeyrek ölüm kala yaşama sığınma

bombalanmış bir çocuğun göz kapaklarının üzerimize kapandığı an, insandan ayıklanan özgürlük

düşürdüğüm son ayak izleri, zamanın bitimsiz çölüne

mısralardan yükselen kulelere tıkılmış şiirin yitiş vakti

neşesiz zamanlar oyunu içindeki sabit yelkovan ; kalacak olan için

kelebeğin doğum günü; ölü kanatların tek vuruşuyla mumların söndüğü an

soğuk sıkıntılar karasında gün doğması çaları ; gidecek olan için

hiçbiryer yolcusunun önünden geçip gittiği han kapısı

çürümüş bedenini güne yatıran tan

sonsuz kalınlıkta bir defterdeki kurumamış mürekkep

boş kadranın arka kalabalığına yaslanmış duvar yıkıntısından vuran ışığın gölgesi, en erken

hiç sönmeyen iki fitilli bir mumun sürekli alçalan zeminden yüksekliği

ölümün tik tak’larına yaşamın kendini iliştirdiği senkron

giderek yükselen ağlama duvarı, her dinden gözyaşıyla

soysuz bir yağmur ardı sığıntı tümcelerin yakarışı boşluğa

mahzun söz damlalarının avuç doluluğu : yerdeki acı izi

hiç kimsenin tamamlayamadığı seyahat, ölüme kıkırdayan sonsuzluk

renkli kelimelerin soytarılığı ölüm tünemişken ruhun ihtişamına

bir mahkûmun a’dan z’ye attığı voltada, bakış anında ezilen iki komşu harf

noktanın kapatamadığı anlamsızlık

merkezine uzaklığım, ben doğmadan kazılmış çember mezarımın

uzanıp da yetişilemeyen dünlük ; dönüldükçe gelinen

iki yaşlı sürüngen arasındaki açı, daralıp genişleyen

sözün özden sızma vakti; lal ol ağzım diyen bozgun gönüle inat

büyümesi durdurulamayan akılsız çiçek

morun ve aşkın saltanatında devrik bir hüzün buğusu

o boğucu lezzeti, aldığım son soluğun

herkes için ayrı zaman dilimi aşkı

gölgelerin çıplak dilinden şarkılar söyleyen aşk

gelen 'sen'e giden 'ben'  ya da tersi

zar kalınlığındaki boşluk,  seyyar duvarlar arasında

sevişme kaygısının yerini ölüme bıraktığı susuzluk duygusu

göğe kabaran denize teğet çizgili defter

çeyiz sandığına basılı bir bilinç, tık/ta tık

sadakat öngününün özgür hislik kafesindeki yanılsaması

bitimsiz bir yağmurun en sabırlı damlası, şimdilik

iki ayrı dilin sevişme sancısı, bakışlardan yoksun

sezginin anlamını yitirdiği, sevginin anlamını aradığı, yüreğin ritmini bozduğu, soğuk sonrası sessizlik

postacının çantasında kalan son zarfın içinden çıkan boş kâğıt

saat, hiç!


- korkut kabapalamut (kk), meral kaya (mk) ömer gençer (ög), kıvılcım vafi (kv) -

______________________________
(*) 20 0cak 2009 tarihinde 'YersizYurtsuz İmza' da yayınlanmıştır.



dizin    üst    geri    KAPAK  


 

 

 SÜJE  /  Ortak Söz  /  sekiz ocak iki bin on dört      36 /  SON SAYFA