ŞİİR

Berivan Kaya   







mavi ağıt


uyudumsa

...Bırakıldığında
beden
gülümsemeyle ol’ur
ölüm için şeker ve
un kavrulur
omuzdan omuza
taşınır ve ancak
çoğuldur küreklerle
korkulmaz ki toprağı
atılır
...bırakıldığında
kendine ölüm
aşkla ol’ur

Sıkı denetimler şimdi ölmeyenler için. bir piyon suya ne yapacağını biliyor
hayatı çölden başlatanlar ‘suyu yorumluyor’


gerildimse

Avuçlarım "ülke"ye
ters çevrili
sırf bu yüzden
canları istedikleri an
kurşuna dizebilirler beni,
su kuşunu;
nehir benimle diye.
sevgilim
sende ölüm...
sende acı...
bir serinlik hali
yatağıyla uğraştığın senin devirip
fakat bende yakar
dağarcığıma kalanlar:

jaguar ve kaplan
ülkemde bomba
bırakan uçak isimleridir
canlı pilotlarınca
fırtına
bir obüstür bağrında
gamalı şiir


bir kılçık hikayesi daha bugünlerin
içtenlikli
tüylü, zarif...
fakat ölüm bir kez
bile anılmıyor
... kardeşlerim ölü
          anılmıyor

Yazılmadı ki öyküsü!
kırlangıç yuvası
benim ülkemde de kırlangıç yuvası...
gördüğüm!
mavimsi
yas'a kolay
düşmedikleri
yani ses duvarını
aştığında F onaltılar
evlerini yıkıma
yakıştırmayanların
dönüp çocuklarına
çok şaşkın baktıkları

yaşamaya davranıp
devredilebilir kanlı
bir kavşakta
ortadoğulu veya bir
afrikalıya
vitrinlerinden boşalıp
çırılçıplak
yaşamaya davranıp
çığlıklar henüz çaylak,
erimine varmıyor
sen barışsın anla.
tanrılar
yok! yok! kardeşlerim
çok! çok!


istedimse

Ruh bir sevinçken
bırakıldığında
atlayacakları nehir
bir nehir
avlayacakları balık
bir balık

falezlerin
gölgelerinde şimdi
bir sirenle soyunup
iş tulumlarını
vaat edilmiş
yoksunluk için tam
şimdi
pırpırları avlakları
öldükleri

                - ağlar boşalıyor -

                - ...bırakmayın!

bu çabayla,

           denizler

                      ölü...

‘az sonra'nın dirim evi

           yani tam gün

                       yani mavimsi

morardı gök hani!

akan nehrin,

             çocuklarıyla

                             bütün iç

                                     çekişleri

(burjuvazidir ölüm; kendi nehirleri ve gökleri yoktur yahut böyledir azaptır terim)


uyanmaya uyandımsa

Sakin bir evde uyanmalı bundan böyle
ışıktan ve yapraktan emilmeli nefes paylarımız
sonluysa küpün esrarı
dil tattığından seçimini,
mayanın eğimini şaraptan bildiğimiz.


Belki de sadece
sarılırız
uyur... uyanıp
suyun öte yüzünü
sarar... uyanıp
bombardımandan
önce çabalıyorum
karşı evin şarabında
kana kana
kesilmiş budağını
okşamak hep.
kim varsa bayrak
direğinde kemikleri
yıkık avluların
vücut bütünlüğünde

biz artık bir şiire dönmeliyiz
biz artık ölülerden önce
yürümeliyiz
her şey gömüldüğü yerde


derlendimse

Bir kadın elince
yıkanıyordu, kapı
önünde çıplak
güneş'e
ısınıyordu
doyuruluyordu bir
kadın elince
yükünü atmış/mavimsi...


sevgilim bak! bi kuş gibi zahmetsiz aldım avuçlarıma onu.


Şubat 2018, İstanbul



dizin    üst    geri    ileri  

 



  5  

 SÜJE  /  Berivan Kaya  /  yirmi yedi mart iki bin on sekiz  / 27