1932 yılnda Diyarbakır’da
doğdu. Asıl adı İhsan Sırlıoğlu’dur. Şiire çok küçük yaşlarda başladı.
"Âşıklık" geleneğine ilişkin bilgisini de zamanla pekiştirdi.
Türkiye’nin çeşitli yerlerinde değişik işlerde çalıştı. 1957 yılında Uşak
Şeker Fabrikasında çalıştığı dönemde sonra Güllüşah’la (Sevim) tanışıp
evlendi.
İlk kez 1958 yılında radyoda türkü söyledi. Anadolu’nun çeşitli
yörelerini dolaştı. 1963’ye dek geleneksel türküler söyleyen
İhsani, sonraki yıllarda özellikle politik ağırlıklı türkülere
yöneldi. Değişik dönemlerde kovuşturmalara maruz kaldı ve hapis yattı.
"'Aşık" geleneğinin son örneklerinden biri oldu.
Aşık İhsani 2009 yılında Diyarbakır'da öldü.
YAPITLARI
Aşık İhsani'nin Hayat Hikayesi ve Şiirleri (1960) Ağalı Dünya (1964-65, 2
Cilt) Yazacağım (1966) Bakalım Hele (1967) Ozan Dolu Anadolu adlı (1973, Antoloji) Bak Tarlanın Taşına (1974) Vur Ağanın
Başına (1975) Dünden Bugüne Aşık İhsani (1976) Beyaz Köle (1985, Gezi) Düş Değil Bu (1993) Bıçak Kemikte (Tüm Şiirler) (2002)
Ozan Dolu Anadolu adlı (1973 Antoloji)
_______________________________________
Yazacağım
Yazacağım bu can tende
Durana dek yazacağım
Eşitsizlik zincirini
Kırana dek yazacağım
Günüm çıkasıya dardan
Haber gelesiye yardan
Vurguncuyu şahdamardan
Vurana dek yazacağım
Ağalığın çöküşünü
Gür suların akışını
Fakirliğin kalkışını
Görene dek yazacağım
Sorumluyum ben çağımdan
Düz ovamdan dik dağımdan
Sömürgeni toprağımdan
Sürene dek yazacağım
Halkım uyanmasın diye
Gerçekler gizlenir niye
Anayasam raftan köye
Girene dek yazacağım
͠ ͠ ͠
͠
Git Efendi
Git efendi hançerlenmiş yaramı
Eşeleyip tazeleme bu sıra
Köyüm yolsuz ben kanunsuz yaşarım
Utan da şu asıra bak asıra
Demek vekilimsin vay benim başım
Yediğin her yemek bir yıllık aşım
İçtiğin her kadeh dolu göz yaşım
İşlediğin kusura bak kusura
Alemin fezaya gittiği günde
Dermanı alınmış dert dolu bende
Başkasının toprağının üstünde
Sarındığım hasıra bak hasıra
De şimdi yaşamak denir mi buna
Ahırda doğurur gelinim Suna
Ağaların çıkarları uğruna
Köy dolusu esire bak esire
Ne demek oluyor bilginiz çoksa
Binimiz aç ölür birimiz toksa
İstemem değişsin bu gidiş yoksa
Elimdeki nasıra bak nasıra
͠ ͠ ͠
͠
-Turhan'a -
Çiz be Turhan kara günün bağrını
Kanata kanata çiz bıçak bıçak
Çiz yiğidim çizeceğin her çizgi
Sosyalizmin açık yolu olacak
Ey benim çağımın dövüşken eri
Çiz kazı kökünü yıkılsın geri
Çiz daha çiz, tarihimin boş yeri
Senin çelik kaleminle dolacak
Daha güçlü daha güçlü çizgi at
Her çizginin baş ucuna kurşun kat
Picasso ve Nazım gibi şu sanat
Dünyasında bil ki adın kalacak.
͠ ͠ ͠
͠
Dilek
Zalimleri sırtımda fil
Taşıyorum eğil eğil
Atılacak tekme değil
Uzanacak el isterim
Asır yirmi çağ medenî
Tutmam ayrılık edeni
Bir uçtan bir uca beni
Anlayacak dil isterim
Yetsin gayri ölene dek
El bağlayıp boyun bükmek
İki lokma rahat ekmek
Altıma bir çul isterim.
͠ ͠ ͠
͠
Hey Gidi Hey
Hey gidi hey bir zamanlar
Kandil Dağı yaylasında
Dediğim dedikti benim
Kandil Dağı yaylasında
Mevsimlerden ilkbahardı
Yerler benek benek kardı
Gönlümce bir hava vardı
Kandil Dağı yaylasında
Şahveletler otağımdı
Delikanlılık çağımdı
Çam dalları yatağımdı
Kandil Dağı yaylasında
İhsani'yem koşup seken
Az ilerde Palandöken
Yoktu bileğimi büken
Kandil Dağı yaylasında
͠ ͠ ͠
͠
Balta
Odun kırıcıydı, adı İlyas'tı
Yanaştım yanına, yüzünü astı
"İşin nasıl" dedim bir küfür bastı
Arkasından baltasını biledi...