Ne güzel sevdi bir kızı bir oğlan bir kış akşamı balıkçı kahvesinde, önce
ürkek, korkmuş, mahcup tavırla..sonra iki kadeh şarap ve susan dil, dile
geldi...köpek gibi aşığım, dedi, kıza…birden, belki pişman, korkmuş...kız
şaşırdı o balıkçı kahvesinde duyduklarına....duymazdan
geldi...sustu...kızdı...belki de ürktü...
Ertesi gün hiç konuşmadı....hele o gece hiç uyumadı kız....seni
uyutmadığım için özür dilerim, dedi, oğlan kapı arasından...bir görünüp bir
kayboldu...kız sustu...oğlan sustu...
Sonra bir avuç göz yaşı bıraktı kızın ellerine...sonra gene ağladı gene
ağladı....kızın avuçlarındaki gözyaşı sel oldu...oğlan, yaşama isyan
edercesine ağladı omuzlarında...ağladıkça anlattı, ağladıkça boşaldı,
ağladıkça bağlandı kıza...o ağladı kız anladı, o anlattı, kız
dinledi...yaşanmışlıkları birer birer....
Kız onda dokunmayı sevdi, kız onda okşanmayı...kız kendini İlk defa kadın
hissetti kollarında oğlanın....bir saydı, iki saydı, üç saydı...sonra
bıraktı saymayı...kendine değer verdi, kendini güzel hissetti...evet, ben
güzelim, dedi, dünyaya.
Kız oğlanı çok sevdi, oğlan da kızı…Biz birbirimizi güzel sevdik, dedi,
ikisi de...