Maddi varlığı elinden alınan insan taşralaşır. Çünkü yaşamı değiştiren
maddi güç ile arasında para gibi soyut, ama her şeyi değiştirme olanağına
sahip bir güç vardır. Paraya sahip olmak her şeye sahip olmak anlamına
geliyor. Bilim, sanat ve felsefe de yine aynı ellerde, Marks'ın değişiyle
'paranın her şeyi devrimcileştiren gücü'yle kullanılmaktadır. Açıkçası
sorun iktidar sorunudur, çift yönlü bir sorunla karşı karşıyayız.
'Paranın her şeyi devrimcileştiren gücü' bugün Kültür Taşrası'nın
hizmetindedir. Hem de her zamankinden daha çok bilinçlice. Piyasanın "kendiliğinden"
sanat ürünlerinin tüketim yarışı ve bunun fetişleştirilmesi,
gelenekselden desteğini alan ürünler kimselere dokunmadığından yeniden ve
yeniden ele alınıyor. Artık durum o boyutlardadır ki bu alanda
kullanılmayacak bir bilim, sanat, felsefe yapıtı düşünülemiyor. Devrimci
güçlerin sorunları ikiye katlanıyor böylece. Sorun iktidar sorunudur.
Teknoloji tüm uzaklıkların sınırını aşarak bağırıyor insanlara bir ozanın
dilinden: "Artık hiç biriniz bir uzaklığın günah keçileri değilsiniz."
Bilimin, sanatın, felsefenin yıktığı sınırlar, Kültür Taşrası'nda
yeniden dönüştürülerek oluşturuluyor. Aynı güçler eskiyi ve gelenekseli
yaşatmaya çalışıyor. Değişen yaşamı, artık yaşamda eskisinden çok ayrı
konumlara düşmüş bireyi yadsıyarak.
Kültür Taşrası'nın temel özelliği tüketen insana yönelmesi, hatta
onu yaratması. Çünkü onun iktidar sorunu gibi bir derdi yoktur. İğrenç iç
huzurunu ve rahatını yaşamak için her şeyi feda eden küçük burjuvanın
felsefesine sahiptir. Kültür Taşrası'nın insanı, kendiliğinden
ürünlerin en iyi müşterisidir. Yetemediği yerlerde çağdaş değerlere
ideolojik değil, kötürüm yadsımalar, adlandırmalar yapmak kolayına gelir.
İkinci katkıyı o yapar. Tüm insan olmak gibi kaygıları yoktur.
Estetik değerlerin değişmesinin temelinde ideoloji ve evreni -artık
doğayı değil- kavramak ve değiştirmek için kullandığı araçların
gelişkinliği yatar. Söz konusu değişme, köklü bir değişmedir. Her durumun
yeniden gözden geçirilmesini gerektirir. Taşralı bunu ne bilmek ister ne
de değişmekten yanadır.
"Yanıp tutuşan alevlerle değiştirilmeyi seçin."
Kültür Taşrası geniş bir kavram. Geri bırakılmışlığın her türlüsünü
içeriyor. Yılgınlık, karamsarlık, eylemsizlik, nostalji, ereksiz insanlar
Kültür Taşrası'nın ürünleridir. "Yeni" olan, ancak iktidar
sorunu bağlamında gelecek için var olacaktır.