SUNU

Mihail Aleksandroviç Şolohov  






YAZARIN SORUMLULUĞU
(*)


İnsanlık, yerçekimi sınırının ötesine gittiklerinde kozmonotlara olduğu gibi, bir ağırlıksızlık durumunda hareket eden bireyler yığınına dağılmış değildir. Yeryüzünde yaşıyoruz, dünya yasalarına uyuyoruz. Yeryüzü nüfusunun çok büyük bölümü ortak çıkarlara sahiptir ve aynı amaçlara ulaşmayı arzulamaktadır; ve bu amaçlara erişme çabası onları ayırmaktan çok birleştirmektedir.

Bunlar, elleri ve beyinleriyle her şeyi yaratan emekçilerdir (...)

Tedirgin bir çağda yaşıyoruz. Fakat dünyada savaş isteyen bir ulus yoktur. Ne ki, bütün ulusları savaşın alevlerine fırlatan güçler var. Bir yazarın yüreği İkinci Dünya Savaşı'nda geniş topraklardan artakalan, için için yanan viranelerin feryadına sağır kalabilir mi? Namuslu bir yazarın, insanlığı kendi kendini yok etmeye mahkûm etmek isteyenlere karşı çıkmaması mümkün mü?

Öyleyse, kendisini, karşıt güçlerin çarpışmasının üstünde Olimpos tepelerine yükselmiş ve insan ıstıraplarına kayıtsız kalan bir tür tanrı olarak değil; kendi halkının bir evlâdı, insanlığın ufacık bir parçası olarak gören yazarın görevi nedir?

Görevi, okuruna dürüst olmak, insanlara gerçeği söylemektir; belki katı ama daima cesur gerçeği. İnsanların yüreklerinde geleceğe ve bu geleceği kurmak için yeteneklerine olan inançlarını güçlendirmektir. Dünyada barış için savaşmak ve böyle savaşçıları, sözlerinin ulaşabileceği her yerde, yüreklendirmektir. İnsanları ilerlemek için doğal ve onurlu çabalarında birleştirmektir.

Sanat, insanların zihin ve yüreklerini etkileme gücüne sahiptir. "Sanatçı" diye nitelenmek hakkı, bu etkiyi, insanlığın yararına ve insanların ruhlarında bir güzellik dünyası yaratmak için kullanan yazarlara aittir.

(...)

Biçimsel olarak, edebiyat mesleği dünyadaki en bireysel mesleklerden birisidir. "..."  Yazarın münzevi bir yalnızlık içinde masasının başında uzun saatler harcamasını gerektirir. Bir yazar için bir başka yazara benzemekten daha feci bir şey var mıdır? Bu, medeni sorumluluğun en ağır yükünü taşıyan meslektir. Ve bu açıdan gerçek sanatçılardan hiç biri diğerinden farklı değildir. Her birimiz sözümüzü, onu duymak isteyen ne kadar insan varsa tümüne ulaşması umuduyla yazarız. Mutluluk, biz, "kendi"mizin ufacık dünyasında değil, milyonlarca insanın yüreği ve zihnini harekete geçiren bir şeyi anlatmayı başardığımızda gelir.

(...)

Gücümüz, yazarların gücü; insanların yürek ve zihinlerini yakalayan, onların enerjisini körükleyen, iradesini güçlendiren ve onları insan için, insanlık için, özgürlük ve kardeşliğin ışığı için, emperyalist barbarlığın karanlığına karşı mücadeleye kaldıran sözlerimizin coşkusunda yatar.


İngilizceden Çeviren : Eser Yalçın



_______________

Kaynak : Mihail Aleksandroviç Şolohov / Yazarın Sorumluluğu / İngilizceden Çeviren : Eser Yalçın / DE Yayınları, 1983, İstanbul

(*) Bu yazı, yazarın "Nobel Ödülü töreninde (1965) yaptığı konuşmadan ve Bakû'deki Uluslararası Yazarlar Toplantısına mektuptan" içerikli bölümlerden derlenmiştir.



dizin    üst    geri    ileri  

 



  1  

 SÜJE  /  Mihail Aleksandroviç Şolohov  /  yirmi yedi mart iki bin on dört     3