SÖYLENCE

Memed Koca  







HEYDAR SÖYLENCELERİ


Masumu-pak bir bahar sabahı. Hatırlıyor musun Heydar çingeneler zamanıydı. Anana sormuştun neden hep zemheri doğumludur bura çocukları. Yüzüne eşarbını dolayıp, utanmalı,

"De get ete…"

“Ana de allasen” diye üsteleyince,

"Baban bir bahar koymuştu koynuma seni, yaz tohumunu ekiyorduk kalburcu yurdundaki tarlada...”

Takımlarda navruz nergis kokusu, sarhoş rüzgârlar esiyor havada, huburlanmış toprak aşkla bırakıyor saban demirine kendini, cenik öküz öte dönmüş yüzünü, tohum toprağa düşmüş; bırro ha; bırro ha...

Dağlanalım Heydar


*


Soğan gibidir insan Heydar. Çok olunca para etmez, kıt olunca paha biçilmez. Kabuk kabuk, zar zar, her zarda bir hal. En has yanı cücüğü ki en derininde saklı. Soy baba soy. Aşk olsun varana.

Sumsuğu vur tepesine sesi çıkmaz da hançerlemeye gör bağrını, acı acı gözyaşı. En zıkkım toprakta bile biter.

Soy Heydar soy. Bu zar küfür, bu zar acı, bir altta zıkkımın peki. Bu zar cefa, hemen altta hüzün. Yavaşşş cücüğe geldik.

İncitme.

Sorma kimim Heydar. Dumanında acı, ocağında külüm buraların. Son yıldızı üfleyip de işe başlayanım.

Yürüyelim yolda anlatırım, gülmekliğe daha çok var.


*


Biraz susalım Heydar. Biliyor musun küçük çocuklar niye ağlar?

Bir hikayede okumuştum: "...Ciğerlerini açıyor! Bu yaşta koşamaz ki, küçücük şey, bütün yapabildiği feryat figan edip ciğerlerini doldurmak."

Ciğerlerimiz doldu, ateşimiz düştü başkalarının yarasına bakmaktan, susalım Heydar.

O hikayede fabrika işçisi Michel maden eritme fırınında yanarak bacaklarını kaybeder, her yanı yanık... O artık bir ateş kesicidir.

Yaralanan, ateşlenen insanları ona getirirler. Bir odaya aldığı insanlar iyileşerek çıkarlar. Tek yaptığı kendi yarasını onlara göstermektir...

Ciğerlerimiz şişti, ateşimiz düştü, susalım kendi cehennemimizde Heydar.

Susalım ama umudunu yitirme benden. Cehennemin umutla başladığını söylerdi Michel.

Ermenekli Somalı madenciler yürüyor Heydar. Döktüğü alın terini gasp eden patrona karşı. Devlet gibi dikilmeyelim karşılarına, susalım ve yanlarında yürüyelim Heydar.



içindekiler    üst    geri    ileri   




 26