"Türkülerle büyüttü halkım beni  /  Şair oldum"




BALIK AĞZI


Bu bir kılıç balığının öyküsü
Yazılmasa da olurdu
Ama bizi yeni sulara götürecek akıntı durdu
Uskumrunun arkasından gidiyorduk
Sürünün içinde ben de vardım
Sırtımda bir zıpkın yarası
Bahtiyar olmasına bahtiyardım
Nedense gitmiyordu kulağımdan
Bir türlü o “Ağ var” sesleri

Denizkızı girmiş düşünceme
Ben iflah olmam
Dalyanları birbirine katmak orkinosların harcı
Dolanınca ağa çok geçmeden küserim
Bir çocuk bile çeker sandala beni
Bu kadar ağır olmasam

Beni böyle koşturan yaşama sevinci
Kanal boyunca bir o yana bir bu yana
Siz yok musunuz siz derya kuzuları
Kestim kılıcımla karanlığını dibin
Yakamoz içinde bıraktım suları
Ah aysız gecelerde olur ne olursa

Atın beni mor kuşaklı bir takaya
İri gözlerimde keder
Kılıcımda hüzün
Satın beni satın beni
Rakı için
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


İKİ TEK

Bir defa denizde gördüm
Bir defa da ay ışığında
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


KOMŞU

Sordunuz da söylüyorum
Bir akşam rakı içiyorum
Çileli halkımı çok sevdiğimden
Ertesi akşam da votka içiyorum
Komşumu çok sevdiğimden
Sordunuz da söylüyorum
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


OTOPSİ

- Orhan Veli’ye ağıt -

Morgta açılınca kafatası
Doktor beyler beyin gördüler
İndirince tenkafesine neşteri
Doktor beyler yürek gördüler
Yürekte ne gördüler dersiniz
Yürekte memleket gördüler
Dünya gördüler
Bir de dost gördüler
Ama bu işte doktor beyler
Doğrusu geç kaldılar
Çok geç kaldılar
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


PİSİ

Azapkapısı’ndan köprü geçilir
Gözyaşlarım sokaklara dökülür
Pisi marya ağlarında tutulur
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


VAH

Bilemedim değerini gündüzlerin
Bilemedim gecelerin değerini
Işıkların,
Seslerin,
Sizlerin..
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


KIZ

Bilir
İskelenin üstünde uçan kırlangıçlar
Bilsinler
Ben ölürüm de söylemem ölürüm de
Sana niçin bakamadığımı
Bir yaz akşamı!
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


O BİÇİM

Herifçioğlu yıkarken beni
Belki de keçileri kaçıracak
Bu ne biçim ölü diyecek
Her yanı sımsıcak
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


KUŞ

Bir kuş varmış kumrugillerden. Bu kuş softalara göre:
Üzküru Rabbeküm
Üzküru Rabbeküm

Türkçesi;
Rabbinizi zikrediniz
Rabbinizi zikrediniz
diye ötermiş. Halkımızı göre bu kuş öyle değil
Üsküdara gidelim
Üsküdara gidelim
diye ötüyor.
Ozanlar her dönem halktan yana olmuşlardır.
Öyle ise:
ŞU KUŞUN DEDİĞİNİ YAPSAM
KALKIP ÜSKÜDARA GİTSEM
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


SÜLÜK

Sülük gibi yapıştı
Yorgun kirpiklerime
Bu ıslaklık
Ah şu memleket
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


GÜÇ

Benim halkım
Yepyeni bir uygarlık yaratacak güçtedir
Şimdileri
Kederdedir umuttadır düştedir
Gözü yaşlı türkü söyler
İki eli iştedir
Benim halkım yepyeni bir uygarlık
Yaratacak güçtedir
Aman aman güçtedir
Hele hele güçtedir.
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


AY, GÜNEŞ VE İNSAN

Ay tutuluyor
Güneş tutuluyor
Önemlisi ve de en güzeli
İnsan tutuluyor

Ay tutulunca ne oluyor
Ay tutulunca gecenin tadı kaçıyor
Güneş tutulunca ne oluyor
Güne tutulunca
Hey gidi koca güneş
Yok yok
Sarışın bomba
Güneş tutulunca
Çevremizi bir karanlık sarıyor
Çocuklarımız korkuyor
Kadınlarımız ürperiyor
Kadınlarımız kadınlarımız

Peki
İnsan tutulunca ne oluyor
İnsan tutulunca
İnsan tutulunca
İnsan tutulunca bir hoş oluyor
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


MUTFAKTAKİ BEZ

Boşuna arama
Ben 1945’te yırttım
Cart diye
O Amerikan bezini
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


SOMUT

Şiir bir emekçidir
Hep güzel şeyler üretir
Bir yerde rastlarsan ona
Gir koluna bize getir
 

 ͠    ͠    ͠    ͠

OLUŞ

Ninnilerle büyüttüler seni
İyi bir çocuk oldun
Türkülerle büyüttü halkım beni
Şair oldum
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


HER GECE

Her gece bu her gece
Hele bir şafak sökse
Tanyeri bir ağarsa
Her gece bu her gece

Kesemedik çocuğun terini
Bahçedeki bitkiler su bekliyor benden
Ben ki yılların emekçisi
Torna fireze soruluyor benden
Adım tecelli
Şu bezginlik bu gevşeklik yakışır mı bana
Yine de ikide bir geliyor aklıma
Vazgeçilmez bir özlemdir benim için
O görmediğim insanlar o yerler
Bir de işimin başına geçsem
O bilinen ustalığımla
Nerde alnımdaki o boncuk boncuk terler

Niçin en güzel kadınların adlarını
Şileplere koyar gemiciler
Margrithe Sandveyt ey Danimarka güzeli
Bir gelin gibi girmiştin limanımıza

Ben morun adamıyım morun
Kan oturmuş bir yerime
Sevgili vatanım halkım
Aman ne desem boş ne desem
Her gece bu her gece.
 

 ͠    ͠    ͠    ͠


PROVA

Benim dünyaya bu gelişimi lütfen saymayın
Bu bir prova
Beni bir de öteki gelişimde görün
Ayakta alkışlayacaksınız.


 



  Halim Şefik  Portresi / Seramik, Sırüstü Boya / 30x30 / 1984    -    Burhan Uygur   



 

Halim Şefik Güzelson

(1913-1990)



1913’te İstanbul’da doğdu Halim Şefik. İlk şiirleri 1940’larda Serveti Fünun Uyanış Dergisi’nde yayımlandı. Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Fikret Otyam ve Memed Kemal’le yakın dostluklar kurdu. Gümrük ve Tekel Bakanlığı’ndaki işinden emekli olduktan sonra gezici kitap satıcılığı yaparak sürdürdü yaşamını. Sık sık veresiye kitap sattığından dolayı kısa sürede mali sıkıntıya girdi ve bu işi bırakmak zorunda kaldı.

İlk (ve son) kitabı olan Otopsi'nin basımını 1978’de yapıp, yakın dostlarına dağıttı. Ve o yıl Melih Cevdet Anday, “Ozan Halim Şefik neden sonra çıkardı kitabını; oysa birlikte başlamıştık şiir yazmaya; gerçi az yazardı, seyrek yazardı, ama yazdıkları belleğimizde kalırdı hep, Otopsi’yi görünce yıllar öncesini anımsadım bundan ötürü. Halim Şefik, bu küçük kitabı ile bizim kırk yıllık şiirimizi temize çıkarmıştır. Evet, küçük bir kitap, ama yaşamı savaşım içinde geçmiş, acı çekmiş bir kişinin tanığı” der. Ardında sadece bu yapıtı bırakarak, "Benim dünyaya bu gelişimi lütfen saymayın / Bu bir prova" dizeleriyle 10 Haziran 1990 tarihinde İstanbul’da yaşama veda etti.

___________

Özgeçmiş Bilgisi : Çeşitli kaynaklardan derleme.
 


Şiirler Kaynakçası :

Otopsi / Halim Şefik, 1978


Bilgilendirme : 'Nitelik Kuşağı' sayfasındaki alıntılar, tanıtım amaçlı ve kaynak gösterilerek kullanılmış olup, ürünlerin tüm kullanım hakları © yasal temsilcilerine aittir.

dizin    üst    geri   






 39 

 SÜJE  /  otuz birinci sayı