ŞİİR

Roya Atlas   







Virgo ve Savaş


Sınırları kara barutlu adamların tuttuğu yerde
Yeşil safralı bayraklar dalgalanırken
Kutsal kitaplar tausi meleğini arıyordu
Cephesi olmayan bir savaş, kendi ölüsüne mezar kazırken
Bedeninin ölümle buluşturamayan Ezidi kadını, kadınları
Ölüme meydan okuyorlardı
Çığlık insanlığın en mahrem yerlerine dokunurken
Yeryüzü atlası kara sınırlarını yeniden çiziyordu
Ezidi kadını, kadınları insanlık kütüğünden
Düşürülüyorlardı o an
Tarih yeniden yazılmıyordu elbet
Eski olanlar yeniden tekerrür ediyordu sadece
Kıyılarımıza vuran bedenlerin kalbi
Avuçlarımızı yakarken
Basamaklarda çekilen aile fotoğrafları
Çığlıklarımıza tek tek düğüm atıyordu
Ezidi kadını, kadınları..
Tenine yazılı kimliği, et diye satıldığı
Coğrafyanın;
Dünyayla akrabalığı kalmamıştı artık
İnsanlık; kafesi oksitlenmiş metallerin içinde
Birer köleydi
Ruhun tene, tenin de ete değdiği yerde
Ölüm bir türlü gerçeğe kavuşmuyordu


dizin
    üst    geri    ileri  

 



 30 

 SÜJE  /  Roya Atlas  /  yirmi üç kasım iki bin on altı   / 19