KISA ÖYKÜ

Melek Ekim Yıldız   







KISALTILMIŞ HİKÂYELER  (3)



Kuzgun Dogması…

Bir sendeliyor, bir ileri atılıyor kendi içinde,

sersemlemiş bir kuzgun. Yoldan biliyor, ne varsa kanatlarını sızlatan. İçerliyor yoluna ve uçamayışına.

De ki, uçamadıktan sonra düz yolu kim ne yapsın? Uçmanın ve düşmenin yükseği yok yeterince senin göğünde.

Desen de dinlemiyor…



 ͠    ͠    ͠    ͠


Cümle..

İçinde eksik kaldığım bu cümle,
- biraz içinde biraz dışındayım baştandır -
kabul ve red sunuyor aynı anda. İstesem yayılır o, olurdum. İstemedim.
İstesem büsbütün dışına kalır hiç, olurdum. İstemedim.
Cümle ile hiç arasında böyle eğreti durdum. Hep...



 ͠    ͠    ͠    ͠


Hafif Yük…

Kendinden esirgediğinin
ağırlığı abanıyor üzerine;
harfharf
sözsöz.
Olsun, diyorsun. Olacaksa böyle olsun.
Taşımak ne ki, taşırım. Gerçeğin ağırlığı hafiftir bir yalanın uçuculuğundan…



 ͠    ͠    ͠    ͠


Çölde…

Koridorları yok bir labirentti
çöl.
Yüzümü hangi yana dönsem uçsuz bucaksız bir çıkmaz, vaha ima eden bir tebessümle,
‘ bu yana ‘ diyordu. Vaha istemiyordum. Tek arzum sırtımı yaslayacak bir duvardı.
Oysa
koridorları yok bir labirenti çöl…
 


dizin    üst    geri    ileri  

 



 22 

 SÜJE  /  Melek Ekim Yıldız  /  yirmi beş kasım iki bin on beş     13