TÜMCELEME

İbrahim Şahin  





 

İÇİMİN SÖZLÜĞÜ  (11)


albüm :
yasaklanmış ömrümün kısa yazılışı
sürgün ağrıların vücut ısısı

barınak :
yorulan rüyaların barut deposu
ıskalanmış kimliklerin bile bile ladesi

cebri :
kültür fahişesidir kendileri
ruhunu çek defteriyle doyurur

çöl :
anaların eteklerinden dökülen
ölü kuşlar mezarlığı

devriye :
hesapsız imkanları toplar dilimde
kendisi kalır kafeste her şey uzaklaşınca

elma :
kemikleriniz sızlasın Adem’le Havva
çok tatlıydı, yerken hiç suçluluk duymadım

fantezi :
kitapsız peygamberlerin sirk daveti
tanrıçalar sunarlar kanaviçe kafeslerde

guguk :
paradoks değil başkasına yüklüyor vebalini
dayatmıyor kabullendiriyor, kimse ne olduğunu anlamadan

hazan :
düğünde, cenazede dolmuş heybeyi
kalbimin kıvrımından akıtmak

ılgım :
kendini yoklukta bulmak
bastırılamayan hakimiyet, ertelenemez ödeşme vakti

idam :
saman çöpü hafifliğinde tek yöne takılan ibre
alır yolcuyu son yemeğe kalmadan

jüpiter :
ikiz acıların kesişme noktası
ama çağırma boş yere gelemem

kapı :
çıkışı olmayan gerçekliğimizin
hiç girmediğimiz yerdeki somut karşıtı

lir :
Homerosoğulları’ndanım sahnede, elimde asa
babamın destanını okuyorum, modern zamanda

mızrak :
sözdür, bakıştır, yokluktur hatırlamadır
çekerseniz aklımdan, durduramazsınız kanamayı

netice :
dar sokaklardaki gelin alayı
geçmişten beri arar gelecekteki evini

orospu :
düş’e düşmüş kadının
tuvallerde hoyratlanan nesnesi

örgüt :
bataklıkta illegal nilüferim
ufkunda çitsiz bahçe taşır

parka :
hatırlamalar uykusu
rüyalarda cenin kıvrımıyla

ranza :
küçük bir galakside
çift katlı dünya

sevinç :
arkanda seni takip eden
önünde senden kaçan ürkek maske

şoför :
eve dönüş, hazırlıktır yeni ayrılıklara
kendini izler çıktığı bütün yollarda

tülbent :
köy kokar emek nakışlıdır kenarı
taşar kentlerin varoşlarına, kahır büyür

ufuk :
yalanın yediveren çiçeği
bakışların düğümlendiği

üvey :
yer sofrasına davet ettiğim konuk
gidişine su dökerim ardından

vesikalı :
mayınlar içinde çiçek bahçesinin
yorulmayan acemi bahçıvanı

yürek :
sırat köprüsü bile olmayan vazgeçmediğim
geçemeyince çakmakla tutuşturduğum haritam

zımpara :
hassastır aslında, bakmayın yaptıklarına
ilgi istiyor sadece, zaman gibi acımasızca


dizin    üst    geri    ileri  

 

 



 18 

 SÜJE  /  İbrahim Şahin  /  yirmi beş eylül iki bin on sekiz   / 30