ŞİİRAFORİZMA

Kıvılcım Vafi   







ŞİİRAFORİZMALAR   -  I  -



/ 1
Evet,
şiir
yaşama muhtaçtır.
Ne ki
yaşam da
şiire…


/ 2
Şiir de bazen
şiiri dışlar;
bilir ki, kapının dışındaki
ölü çocuklar
şiir okumaz savaşta.


/ 3
Şiir yazmak
herkesin harcıdır.
Fakat şair
yalnızca
şiir yazan
değil,
aynı zamanda
şiirin
'ne' olduğunu
bilendir.


/ 4
Bir şiiri başlatan
sözcüktür.
Sözcük
‘durum’dur.
Bilinç ve duygu
sonradan gelir.


/ 5
Şiirin atı
olmaz
ama
atın şiiri
olur.


/ 6
Saatin
şiir için
tek önemi
‘kaç oldu’ğunu değil,
‘kaç olmadı’ğını
şaire
göstermesidir.


/ 7
İyi şiir
elle tutulabilir,
kucaklanabilir,
ve en çok da
öpülmek istenir.


/ 8
İyi şiirin
renklere sinmiş kokusu vardır,
koklandığında şarkı olur.


/ 9
İyi şiir
şairi uyurken
rüya görebilir.


/ 10
Bilge olan
şiirdir,
şair
onun öğrencisidir en fazla.


/ 11
Şiir
doğanın
doğasında
vardır,
şairdeki
sadece marifettir.


/ 12
Zorlu şiir
karda iz bırakır,
yürürken bahara...


/ 13
Şairin yaşamı
şiirle ters orantılıdır;
şair yaşlandıkça
şiir gençleşir
ya da
şairi öldüğünde
[evet, ancak o zaman]
dirilir şiir.


/ 14
Şiir de
aşık olur
yazıldığı ‘şey’e.
Bazı şiirlere
aşık olmamızın nedeni
tam da bundandır.


/ 15
Şiirin adı, yaşı
cinsiyeti yoktur
ama karşılaşıldığında
tanınabilirliği
vardır her zaman.


/ 16
Her bedenin, nesnenin
şiiri ayrıdır
ve çıplaktır.


/ 17
Şiir
yalanı
ya da
doğruyu
taşımaz,
taşıyamaz;
'ne' ise, odur.


/ 18
Aslında şiir
diyalektiğin müziğidir evrende.
Şair bunu
kağıda geçirendir.


/ 19
Kedi ve şiirin benzeşliği
her ikisinin de
karmaşa içinde olurken
netleşebilmesindedir.


/ 20
Şairin susması
şiirin umurunda olmaz,
o zaten yazılı durumdadır
her şey’in nelik’inde...


/ 21
Şiir
nerede yazılırsa yazılsın
yazıldığı yer dışındadır yeri.


/ 22
Şiir
bir yolcudur.
Yola çıkmanın mutluluğunu
geri dönmenin hüznünü taşır.


/ 23
Şiirin
yetişkindeki yeri
çocukluk,
çocuktaki yeri
yetişkinliktir.


/ 24
Çoğu zaman şair
gerisinde kalır
şiirin;
gölgesi olur.


(...)

dizin    üst    geri    ileri  

 



 36 

 SÜJE  /  Kıvılcım Vafi  /  yirmi sekiz eylül iki bin on altı   / 18