___ SEÇ ___
Ürün Listesi
Yazar Bilgi
Yazar Posta
YANILAN AŞKLAR
tayfun ışıldar
Ar Günleri
ölüm, canlı kalkan
Bağdat’ tın son(baharında)
sivri minarelerde sel(a)l kanıyla yazılıyor
musalla taşına
işgalciyim
işgalcisin
işgalci
soruyor çocuk
mezar taşları ne kadar çok baba ?
utanıyor maraba,
kaderdir oğul
bu toprak, bu coğrafya,
utançla kızarmakta
beyaz ekran da elleri bağlı gelinler
soruyor çocuk... ne yaptık ana?
kahrolası bir ayıp düşüyor yere
kaldırıyoruz
müttefik, dayatma tezkeresi
iskeleye yanaşmakta
alkışlar
alkış
alkışla (ma)
tarihi unutma dün Vietnam da
bugün Irak’ta
yarın
yar
ar
bize bu günler ar.
28/02/2003
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Sensin
bıçağın tene
kirpiğin kaşa
değmesi sensin
yürüyorum
yol
gidiyorum
ben
sensin
29/06/2004
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Sarhoşluğun Benden Biline
gülüşün dalkıranlara inat
çoğalırdı gelişinde
kırılmışlıkların,
bir de erkenci tomurcukların yürek sızısı
ötelediği duygu gelip bulduğunda
hayır demedi
açıp ellerini gündoğumuna
ey aşkın gün görmemiş yazıcıları
şimdi yazın benden olanı,
yazın vakti dolan yıldız kaymalarını
yaşanan aşklarımın kapatın faili meçhul mezarlarını
unuttuğum tüm replikleri
sevda buketlerimi gömün
aşkı akıtayım sunaklarına
bundan böyle
sarhoşluğun benden biline
14/03/2004
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Denemeler - I-
sesizce gelen
ve imlasız giden yazılarda
hataydım ben
unutmasalar bulurlardı belki
bir küçük notta adımı
değmez be gözüm, asıl iş
kimsenin yazmadığı pankartları
kimsenin bilmediği bir cografyada
taşımaktı
demem o ki ağır iş bizimkisi
ağır işçilik,
yani yürek
yani hüzün
Denemeler - II -
dalgın bir dalganın
sendeki sureti
tualdeki resmin, sessiz ihaneti
kandırmasın seni
yıldızlara bak, geceye sığın
bulacaksın, yitirdiğin her sevgide
ayak izlerini.
ses demiştin giderken,
duyuyor musun sevgilinin değil,
sevginin
ayak seslerini
13/01/2003
başa dön
ürün listesi
kütüphane
yürek :
iki namlunun arasında
elleri bağlı,
varamaz ki menzile
sigara :
ellerim kelepçedeyken de
güzelsin,
bilirsin ne zaman biteceğini
24/02/2003
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Son Kadehte Hep Aynı Şarkı Dilimde
son notayı buldu parmaklarım
durdu. ne kemanda gözüm kaldı
nede sende...
deniz değil özlediğim aslında,
ufacık kıyısında ayrılığın,
adsız bir deniz kenarı.
hüzünlü şarkılar çalmayacağım
bekleme boşuna,
bana çengi zamanı
bitirdim çoktan, defterimin son yaprağını.
gayrı tüm yazıcılar yazsın seni
tüm yıkıcılar yıksın.
varayım turnalarla bir gökyüzünün maviliğine
ne selam yardan,
nede sitem.
yoksun o bildik odalarımda
son kadehte hep aynı şarkı dilimde
“ah...küçücük gemi sulara attın ya şimdi kendini”
bilirim delisin.
delisin..
03/06/2003
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Kitaplarda Yazmayan Ne Varsa Onları Sevdik
sararmış tarihti resimler...
yeniden yazarken bizi hayat,
hırçın bir sevgilinin soluğuna
gün bitiminde kararan yüreğini
ay’ la yıkardım inadına
habersiz uykulara giderdin
gelişin dinamit olurdu yüreğime,
hüznü patlatan.
ırmaklarca yıkanırdım geçmezdi,
kokun.
gölgemin sesinde, giderken gece
ansızın ıslığa kesilirdi her yer
ansızın ışık biter
çekip giderdin
kokun kalırdı geride
beni alırdın benden veresiye
gözlerim kalırdı sende
2003
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Sen Bende Çoktun
bekle dedin ay ışığına,
gidemedin
hoş geldinleri bensiz yazdın
odanın duvarlarına
akrebi olmayan
saatleri sevdin,
oysa akıp giden aşktı
bilemedin.
dokunmak istediğimde ellerim
tenine,
yoktun.
sen bende çoktun sevgili,
sen
bende
çoktun.
08/10/2002
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Sensiz Gibi
zamanı eskitiyoruz,
eksiliyoruz
kırılgan, kısa ömrümüz
türkü söyleyen bir dilsizi dinler gibi
sensiz gibi
gidiyoruz...
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Sevdaydı Adım Bilemedin
(ses)sizleşen yağmurların ardında
kalan izlerini de süpürdü,
esmeyi unutmuş rüzgar.
korku kadar
yalnızlığı da sevmedin..
giderken ardında kalan gölgeni,
sen sandığım
sevgili
sevdaydı adım oysa,
bilemedin
07/10/2002
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Sözlerim
sözlerim anlatamasa da yağmur sonrasının toprak kokusunu
zamansız dökülen yeşil yaprakların kederinde yüreğim
pencereme dokunan eskiden kalma rüzgar
ne zaman ağlayacak olsam
yıpranmış bir şarkıyı söyler bana
" sen kadınım"
yıkılır giderim en kuytu sığınaklara
dönebilsem aşka yazılır duvarlar
gelebilsen bayram sevincinde
beklerim seni
unutma
önsözlerim hep sana dair
ve son sözleri dualarımın
"sen kadınım"
tanju okan
söz :
Mehmet Teoman
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Uçurtma
gülüşlerinde, saklı sevincim
dokununca ağlayan bebeklere inat,
sevinçler yarattım.
kimse bilemezdi, sahipsiz uçurmaydım
kuyruğumda asılı kalan sana dair hikayelere
ad bile koyamadım,
ne kadar azdın.
tellere inat , yarıştı benimkisi
asılı kalınca telefon direğinde
senden haber getirirler sandım
yandım,
küçüçük ellerinde asıldım,
kaldım.
bakma öyle gökyüzüne,
arama,
yakalanmışlığıma,inat
özlenmeye inat,
sende bir dünya yarattım
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Umudu Olamayan Şiir
(keşfedilmeyi bekleyen bir kıtaya yazılmıştır)
Bitsin diyorum bu eylül
Uzun sürdü bu yağmurlar
Sararan yaprakların mutsuzluğu gibi
Dökülüp kırıla kırıla gidiyoruz,
Sevgimizi hangi saksıya eksek ölüyor çiçeğimiz.
Nereden boy verecek olsak
Nereden soluklanacak olsak
Soluğumuz kesiliyor
Umutsuz yapraklara sevgiyi nasıl yazmalı
Aynı göğün altında
Aynı yıldızlarla nasıl yaşamalı
Yağmalanmış bir yüreğin acısını
Hangi limanda boşaltmalı kaptan
Bitsin diyorum bu eylül
Uzun sürdü bu yağmurlar
Suyu çürütüyoruz zamansızlıktan
Akşam olup da duvarlara gölgemiz yansıdığında
Mumlar hemen sönüyordu
Cep telefonlarında yalnızlık melodileri
Konuşmuyoruz ama konuşur gibiyiz
Sevmiyoruz ama sevişiyorduk
İçimizde hüzzam faslı ömrümüzün
Onun içindir ki keşfedilecek kıtanın
Kaşifi olmayı istemiyorduk
Seyir defterine düşülense
Nafile seferlerin alkol akşamları
Bitsin diyorum bu eylül
Uzun sürdü bu yağmurlar
09/12/2001
başa dön
ürün listesi
kütüphane
BARIŞIN ADI
(
adsız bir ırgat‘a yazılmıştır)
KÜÇÜK REHBER Nurten’e:
çatlamıştır yüzü,
küçüktür elleri kadar
çocuktur, rehberinizdir
adı Nurten,
son çocugudur, ve de kız
adsız ırgatın
okumadan bilendir,
ezbersizdir yüzü
-buranın tarihini bilir misin abi
-ingilizce de anlatırım abi
bilirim nurten
burada tarih kanla yazılır
hiçbir kitap anlatmaz
seni
MEZEPOTAMYA
:
tarihine kan düşüren halk
cografyasını kirletir
oysa tohumun diğer adıdır harran
yaşamdır kanal boylarınca
su ve pamuktur
Nurten’nin BABASINA
:
susuzluktur,
kalır toprağında, yoksulluğun adı.
yazılır toprak damlara
kerpice tutmuş duvarlarında,
yüzlerce yıllık saman,
ölümler görmüş, işgaller
barış desem ağam dersin
iş desem ağam
kader dersin,gidersinde
kaderini bilemezsin
sen adsız bir ırgat,
sesinde sessizliğe mahkum yaşarsın
kar yağar kapanır yolların
hoş yağmasa da kapalıdır ya...
demlenir kaçak çay, tütün kaçak
paslanır mavzerin,
bilemezsin düşman kim,
kim haksız
adsız bir ırgatsın
baca deliğinden bakar gökyüzüne
dünyayı o kadar sanırsın
sanırsında aldanırsın gözüm
Nurten’in ANNESİNE
:
yaş 43, çocuk 13
gözleri gök mavisinde
sanırsın ki 60 lık bir nine
neden diye sordum bu kadar çocuk
neden bu yoksulluk
çocuğu allah bilir,
yoksulluğu ağam,
yalan değil bu,
çelişki yaman.
GÜÇ :
ne toprak reformunu bilmiş
ne doğum kontrol
yazgı ve töre
bu iki kelime
coğrafyasına, sığan yaşamın adı
güç demek silah demek
silah demek iktidar
iktidar ağa
ağa devlet
ağa toprak
ağa,
ağ,
a
ay ışığı, gün ışığı
toprak ve suyun kaderi
değişmeli al bir şafakta
değişmeli Nurten
değiştirmeli Nurten
değiştir
değiş
Kızıltepe - Mardin
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Yazdıklarım
sayfalar dolusu
kalem sevişmesi yazdıklarım
uçurumları yazıyorum, sabahlara
derinleşiyor yazgım, duvarlara değdiğim an.
sessizlik konuşuyor sesimde
yaram diyorum
çiçeğim kanıyor gülerek
soluğum her gece, bensiz uyuyor,
ben sensiz
17/10/2003
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Yekesi Kırık Kayık
göz kapaklarımda sonsuz bir gece karanlığı
bulabilsem sesimi
bağıracağım arkandan,çek çıkar beni
gözleri bağlı bir çığlık dudaklarımda
sorgulardan geçiyorum,
''aç kapıyı bezirgan başı, aç kapıyı bezirgan başı''
kapı hakkı ne verirsin...?
yekesi kırılmış bir kayık
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Yokluğun Adında Saklı
aşksız bir gecenin ihanetinde
başım cama dayalı,
garsonlara soruyorum adını,
yokluğun adında saklı
denize ay düşüyor
gücüm yetmiyor çıkarmaya,
sesim, yetmiyor bağırmaya
ellerim,
ah... o sarhoş ellerim,
bulabilse bedenini
yokluğun, adında saklı
17/01/2003
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Yıkım Zamanı
anıları yaşlanmış bu kentin
baştan aşağı soytarı gecelerde
üstüm başım ihanet
kaç kez sevdim
kaç kez ıskaladım yaşamı
haydi boş geç
koyacak bir şeylerin varsa
doldur boş bardakları
yıkım zamanı gelme üstüme
martılar beni bekler buralarda ben denizi
yıkım zamanı gelme üstüme
gidecek yerim kalmadı
03/11/2003
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Sevmek Ya Hep Ya Hiç
tüketilmiş imgelerle anlatamazdım aşkı
korkma
emeği içinde saklı şarabın ruhundan
sunmaya geldim sana
savrulmuş yıllar
açık kapılar bırakmadan ardımızda,
kaç kez sevebildik
kaç sevgiyi tartıyor yüreğimizin tahtıravallisi
oysa,
sevmek
ya hep
ya hiç
03/05/2005
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Nefesim
nefesim nefesindir
tenin
mahrem coğrafyam
korkusuz gezdiğim
sabaha uyanırken deniz
aldırma balıkların akşamki sarhoşluğuna
koyverip gitmeli legal geceleri
canıma sen düşmüşsün artık
iflah olmaz bu beden
gitmesen
olmaz mı
gitme
sen
başa dön
ürün listesi
kütüphane
Şimdi Git
Kazım Koyuncu
'ya
“Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.
" -
K
azım Koyuncu
.
sesinde yanlış öykülerin yorgunluğu
gidişinde sitem var
aşkları şarkılardan alıp
takmışsın yüreğine
söylesen ziyan
azalır, çoğaltmakta olduğun her dokunuşta
dokunma…
tarihine not düştüğün takvim yaprağının
başka yeri kalmadı
yazmayacak senden olanı
aldanma
şimdi git
yaslandığın her dağ yangın yeridir biraz
kaçaklıktır
demlenir çaylar
dumansız ve ateşsizdir militanlar
şimdi git
sıcaklığı eksilmesin türkülerin
düşürebilirsen tetiği durma
yol uzun, yolcular mütevekkil
şimdi git
git
19-20/07/2005
başa dön
ürün listesi
kütüphane