ESKİMİŞ ŞİİRLER
 şakir özüdoğru
 
 


Horozlar

Ötmeyin horozlar, ötmeyin
Uyandıramazsınız kimseyi;
Onlar ki,
Derin uykudalar.
 
ürün listesi       kütüphane

 
 
Sen Yine O Çok Sevdiğin Türküyü Söyle

Bekleme öyle olduğun yerde
Çoktan geçtik "seni seviyorum" u 
Çoktan çekti süngerini
Sırlarla süslü söylenemeyenin perdesini
Gizemli bir gizillik önümüze

Mahkumu olduğumuz kötürüm özgürlük
Sürgüne yolladı bizi
Küreselliğin ortasında kendi içimize
Kaçamak bir bakış artık aşk yakalanan
Sürgündeki kişiye
Ama sen boş ver bunları
Yine o çok sevdiğin türküyü söyle

Söyle ki açlıktan sıska oyuncaksızlıktan ağlamaklı çocuklar
Şen şakrak kesilsin gülebilsin silahların gölgesinde
Söyle ki korkunun egemenliğindeki dağlar
Şöyle bir silkelensin de mutluluk ezgileri dolaşsın eteklerinde
Söyle ki hayatın ufku gerilsin
Kurtulabilsin yaşam çizgisinde kalanlar

Çoktan geçtik "seni seviyorum" u
Sevgi dediğin vardı ya eskiden hissedilen
Somut bir yanılgı oyunu artık
Söylenemeyen gizlerin yerini aldı aldatmaca
Ama sen boş ver dinleme anlattıklarımı
Yine o çok sevdiğin türküyü söyle

 
başa dön        ürün listesi       kütüphane



Gardayım

Gardayım;
Uzaktan tren sesleri duyuyorum,
Davetkar.

Aşinası olduğum yaşamdan kopmuşum;
Elimde eski anılar dolu bavulum,
İçimde kurtulamadığım sevdanın kırıntıları.

Gitmek istiyorum;
Tozlu geçmişimi silip,
Karanlık meçhule doğru.

 
başa dön        ürün listesi       kütüphane

 
Aşınıyorum

İki dağ arasına sıkışmış
Vadi ıstırabı yalnızlığım
Anılar aktıkça içimden
Biraz daha aşınıyorum.

Ürkek bir şiir mavisi gözlerin
Dudakların titrek ilk adım
Küçük bebek ayaklarıyla
Ağır ağır yaklaştıkça hedefe
Biraz daha aşınıyorum.

Gece garip hüzün karanlığı
Bulut arkasına saklanmış ay, çekingen
Savaş mızrağı gibi
Dik kafam karışık
Güneş hırsızı ayın ışığı vurdukça yüzüme
Biraz daha aşınıyorum.

Gururlu kurt uluması 
Duygularımın bağırışı
Anlık bir kaçamak zamandan
Gözlerinin gözlerimle buluşması
Anlık bir duygu patlaması
Senlisiz ya da sensizli* geçmiyor zaman
Düşündükçe, biraz daha aşınıyorum.


(*) Özdemir Asaf
 
başa dön        ürün listesi       kütüphane


 
KARNE

İçimdeki boşluğu soracak olursan
Yazın durgunluğa çalan havasıdır.
Bu havayı soracak olursan
Duygularımla birleşip, bana inat
Hüznü arttıran doğanın yansımasıdır.
Nedenini öğrenmek istersen:
Yılgın çalışmaların bedelli
- Değersiz bir kağıt parçası -
Uzunca bir süre gözlerine hasret kalacağımın tefsiri
- Değersiz bir kağıt parçası -
Ellimde tuttuğum KARNE' nin kendisidir.

 
başa dön        ürün listesi       kütüphane
 
 
Gül 

Gül;
Hep gül, gülerken daha güzelsin.
Göz yaşların bulandırıyor güzelliğini
Sen ki, sudaki ruhunun yansıması gibi şen, güzel;
Gül durmadan, hiçbir derde aldırmadan gül.

Gül bahçelerinde tomurcuklansın gamzelerin;
Yeni yetme bir veledin, imalı gülümsemesi gibi,
Gül, hep yüzüme gül;
Bir Hançer kadar keskin, 
Dedemin ekmek bıçağı kadar kör dudakların aralansın,
Bırak saçlarını okşasın rüzgar, serinletsin bedenini,
Ne olur bırak, alsın hüznünü ruhumun gülümsemen; 
Gül, sen hep gül... 

 
başa dön        ürün listesi       kütüphane
 
 

Bilirim...
                                        - işçi kıza -

Benden uzakta
çevrelersin kendini kalkanıyla nefretin 
yeni aydınlanmaya başlamış
bir ilk yaz sabahında.

Elini atarsın saçına
silkinişindir bu bilirim
sıyrılışın düşler aleminden.

Bir çay ya da kahve
bilirim
değişmez tercihin
sonra sürtünen ayaklarınla
düşersin binlerce kez yürünmüş yollara.

Sıkılır
bir martınınki kadar dar kalbin
Hakaretler işitirsin
haksızlığa serpiştirilmiş
gülümsersin de
Anlamsız bir söze hüzün katarak

Yorgun adımlarınla
evine yollanırsın
dur söyleme bilirim
saat altı çeyrek.

Yalnızlık getirir ya yanında bıkkınlığı
ben de sevinirim bu saatlerde
beni ararsın diye.
Hiç aramadın 
bilirim
hiç aramayacaksın
sen de şunu bil ki
Bitmeyecek umudum. 

Saat on bire yaklaşıyor
yataktasındır şimdi
ya beni düşünüyorsundur
ya başkasını.

Güneş gösterince kendini
sararmış perdelerinin arkasından
elini atacaksın saçına
yeni aydınlanmaya başlamış
bir ilk yaz sabahında.

 
başa dön        ürün listesi       kütüphane
 

Yeni Nesil 

sırtımdaki gecenin hırkası
yıldızların öncülüğünde geçiyorum bu yoldan
yok olan bir neslin
sömürülen geleceğini cebimde saklayarak

az önce baktım
izimiz silinmiş patikadaki
uçmuş hava üflediğimiz duman
bak gidiyor
yeniden doğuş planlarımız
görmüyor musun
yetişen - yetiştirilen - nesil robot
kalpleri saat beyinleri altın külçesi

hani omzumda umutlar vardı ya
taşıyamıyorum artık
nedenini bilmediğim bir ürperti
sarmalıyor etrafımı
havanın her dalgalanışında
fırlayarak kalkıyorum yataktan
gördüğüm öyle bir düş ki
anlatsam
ANLAŞILMAZ!

 
başa dön        ürün listesi       kütüphane