İmgeci Toplumcu Roman Manifestosu



Sürekli artan bir ivmeyle hızlanan teknolojik gelişmeler bağlamında nesnel gerçeklik, çağdaş roman okurunun alımlama tavrını değiştirmektedir. Televizyon ve internet üzerinden, yoğun bir şekilde, hızlı ve değişken görsel alımlama süreçleri yaşayan günümüz roman okuruna yazılacak olan romanlar, bu görsel alımlama alışkanlığına koşut olarak sinematografik özelliklerden kaçınılmaz bir şekilde yararlanmak zorundadır. Hızlı kurgulanmış hayatlar yaşayan günümüz insanının okuyacağı romanlarda, sinemadaki hızlı kurgu tekniği kullanılmalıdır. Daha ötesi romancı, romanını, kafasının içinde film çeker gibi sekanslar halinde yazıp görsel etkisini somutlaştırmaya çalışmalı ve hızlı hayatından dolayı odaklanma sorunu yaşayan okurun ilgisini ayakta tutacak çarpıcı ve hızlı bir kurguyla romanını kotarmalıdır.
Hız üzerinden kendini var eden günümüz insanının, oylumlu ve akıcılıktan uzak bir metne yoğunlaşması beklemez. Bu bağlamda imgeci toplumcu roman, kısa olmalı; kurgusu, dili ve olay örgüsünün yapısıyla bir solukta okunabilmelidir. Ve/ ama ilk okunuşta tükenen bir metin olmamalı; okurda tekrar okuma gereksinimi oluşturacak bir yapıda olmalıdır. Bunu da, romanı her okuyuşta, yeni çağrışımlar geliştirebilecek imgesel bir dille yapmalıdır. Yani,şiir ile düzyazı arasında bir roman dili geliştirmelidir. İmgeci Toplumcu Roman anlayışı, bu sentez dille yazılan romanı, “gibi Roman, Şiir gibi “ diye tanımlamaktadır. İlk örneği de, Serkan Engin tarafından yazılmış olan “Uysal Cinayetler ” isimli romandır.
Bireysel ve toplumsal temaları, bütüncül bir yapı içinde ele alan İmgeci Toplumcu Roman, anlamı etkin bir şekilde iletmeye yönelik her türlü biçimsel arayışa açıktır. İmgeci diliyle, hem roman dilinin doğrudan bildirişim yetisini, hem de şiir dilinin imgesel, çağrışımcı yapısını en üst düzeyde kullanmayı hedefler.

 


Emperyalist kapitalizmin sanattaki gölgesi post-modernizm, romanı da tüket-at modeline sokmuş; kendine ve doğaya yabancılaşmış bireyin, nesnel gerçeklik karşısında edilgen bir tavır sergilemesine katkıda bulunan, hayattan ve insandan kopuk bir roman anlayışını dayatmıştır. İmgeci Toplumcu Roman, hangi tür ya da türler kapsamında yazılırsa yazılsın, romanın, olay örgüsünün altındaki varsıl ileti(ler) ile toplumcu gerçekçi düzlemde, dizgeyi sorgulaması gerektiğini savunur. Okurun bilinç ve estetik algı düzeyini artırarak, nesnel gerçekliği, insandan yana olan dizge için değiştirecek olan bireylerin ve örgütlü bireyler bütünü olarak toplumun dönüşümünün hızlanmasını sağlamak amacındadır. İmgeci Toplumcu Roman, hem kendinin estetik amacı, hem de politik bir araçtır.
İmgeci Toplumcu Roman, çok satmanın getirdiği yüksek kâr marjı için değil, insanı merkez alan yapısıyla, insan-doğa uyumu içinde, toplumsal dönüşüme katkıda bulunmak için vardır. Diyalektik gereği, her şey sürekli bir değişim-dönüşüm içindeyse ve her şey karşıtı ile beraber var ise, bugün post-modernist romanın karşıtı olarak var olacak roman anlayışı, İmgeci Toplumcu Roman olacaktır.


Serkan Engin


Ekin Sanat Ocak 2006