___ SEÇ ___
Kütüphane
Ürün Listesi
Yazar Bilgi
Yazar Posta
Fî
murat koçak
"Aradığımız işte bu şiir.
Asitle, insan elinin emeğiyle aşınmış, yasal ve yasanın dışında
her çeşit isin besledigi, ter ve duman,
sidik ve zambak kokularıyla kaplanan şiir..."
Pablo Neruda
dilenciler şiiri güneşin tanrısından da saklar
düşlerim ateşin tarihini yazar
kahveler az şekerli
kağıttan güllerin gülümseyişin
küfün esaretini sülfürle inceltir
ayrıntıların kirli çorabını yıkarım
ateş kül mavi balığımı yutar
alt üst beyin ikilemi
martılar mavi beyaz
iyilik çölünde cami duvarına işeyen
öğrendikçe yitirir
herkes boşluğuna zar atar
ondandır geleceğin yazılamayışı
ayrılıkları taşır göynüm
anneme ateşi getiren
geri getirmez beyaz gemiyi
erenlerin sağı solu
şeytan kaç tazı tut
söylence olmazdan önce
harf olurum
yarı bırakılmış yolculuklar
tutku aşk yaşam üçgeni
hangi çiçek yalnızlıktan üşür
asiliğin hükmü
gönlümü icraya verseler
sığmam asra
mahzenim katır tırnağı
rakkasenin göğüslerini
göremezsen
görmeyenin duyarlığıyla
demir ten sıcaklığının tavı
deneme yanılmalar
harfler korsan sözcükler balta çıkmazı
kral yenildin soytarına
labirentler klinikler
iç deniz'imin sağaltımı
olum ilanımı taşra gazetelerine verin
memur çocuğu iklim değiştirdikçe
genelev kadınlarının
dölyatağını anasonla ovuşturur
insan gölgesine yalan söyleyemez
yenilgilerimizin ya da yengilerimizin düşleri
batık gemi karanlığı
valörden görünen
tek odalı evlerin dağılmışlığıyla
söndürüyorum yıldızları
çırasını kül etmiş yollar
kapıların aşınmışlığı
insan
beyni ile yüreği arasında esinti
çöplerinizi
giysilerinizi
dergilerinizi
pabuçlarınızı
kitaplarınızı
ayrılamadığınız benliğinizi de
dışarı
biliyorsunuz harçlığıyız varoluşumuzun
hayat beni benden kıskanır
kadınlar puslu cesetlerle dokur gergefini
dedemin katili sinema girişlerinde
bileğini keser
yalan söylemez mutluluk şarkıları
unutulmuş fırça darbeleri
idare lambaları
katığını ateş ve toprakla paylaşan
o bizi değil
biz hayati beceriyoruz
körceninin yazgısı
üç papatya göm göğsüne
birini Sami Hazinses'e
birini İbrahim Kurt'a
diğerini de Yadigar Ejder'e
ve
Nihat Ziyalan'a
yansımam akrep
parçaladıkça yelkovanı
yaşam dedikleri sahnede köpekleşirim
gölgesinden tramvay geçmeyen
yanılgılar katlini gerçekleştiremez
aşk tramvayı ne vakit geçip gitti
Lezpos'tan Assos'a
figüranlar tütünün şaraba olan tutkusu
ansiklopedinin son maddesi
aldanmışlığın ölüler ağıdı
Kargasekmez'e geldigin an
postalından iç ölümle yaşamı
yıllanmış şarapcasına
alageyik yosmaları Irgat Sokak 405
ruhunuz alınır satılır
izdüşümü anlaşmalı
geç geç peçete parası yok
ödeyemem kendime kendimi
yangın kulesinden denizin ağzını
safirle birleştiren ırmağın suları
içimdeki kadını sustururum uzvum körelir
adını bağırsam katedralin çanı
şırası eşkiyen koparılmış gül
yazacak çok şey var
döner dönerim
sözcükler inanır yalanıma
yüzümü parçalasam sevinir leş kargaları
sanrıların saralı kumarbazı
sesinde sahibini
bulamayan
geldiği adrese gönderilir
içbükey aynalara yansıyan
resmiyle konuştuğum
içimde ki cümleye
istavroz çıkarır zangoç
yakınlaşır gidenler
fesleğen kokusuyla
kırıl bir kez daha
yazma yırtık kağıt parçasına
aşk taşra
çaldırır belleğin girdabını
yık düşür at
kapını çalsam
alır mısın
üşüdüm
Varlık Yokluk Yolcuları
Tekil aşkın gizli bahçesi'ne
kül rengini küflendirir
vizyondan çıkmış tekrarız
bulduğum
kaybettiğimin farkına vardığım
katedral sessizliği
sefaletim çürütür sarnıçları
Yorgo Delikaya'ya
şarap ekmek tadımı
mevsimlerin giysileri ödül yenilgilerimize
senaryolarla ödedik insan tanıma faturalarını
ateş insan elinden insana kül etmek için verilmemiş
banliyolar
yakılmış ilk şiirlerimiz
defterimin kenarına zorla yaptırılan
ilk çiçeklerin sabrımı öptügü sayrılı süs
Nereye
Koymak
İsterseniz
Orada
Kırık bir vazoyum
kostümlerimiz
isli kirli
bağbozumu şarabın ucuzluğu
yüzyılın on sekizlik duyarlığı
hangi zamanın
red ediyorum tanrıları
saklı kent arenasında nergisini kaybetmiş gladyatörüm
Kendimden de
Şarabın gazabından da
Koru beni
Marmara
…
Ölümden öte
İlk ve sonum
beş kala
gri kor ateşin ıslak dudağı
ölümün salisesine beş kala
sevgilimin cebinde unuttuğum
lavanta kokulu giysim
erken gitti hep sevdiklerim
Rastlantı ve Beklenti
atın çiçekleri sahneye
unuttuklarım dışında
ben'im hırçın anka
nergisler klinik soğuğu
pencereden uçan kus
tutuşan gazete
tenim Bentderesi
değişemedim
çubuk şarap
ıhlara brendi
eski daktilo
sokaklar tanrı tanımaz
gözlerin gözlerim
tenin arılığın dili
dur
çocuk olsam şeker istemem
Sokak adları çocuk sesleri değişti
oğul baban virane
kim örter gecelerini
sesini ararım kaldığım evlerde
atın beni
adam değilim
kim inanır koktuğuma
duvarlar yıkılır
oödürürüm çaresizliği mi
bilir misiniz
nasıl şekersiz çay içtiğimi
namus zar mı
gerçek rastlantı mı
değişmeyen hamsinin iskeleti
insan yalnızlıktan üşür
* dipnot
uçsam gelsem konsam
yeryüzü senin benim
düşlerde büyüttüğüm
ölü yuğucular yazmayın
kül oldum
saksıda nergis oldum
toprağıma biraz Ankara
biraz İstanbul
biraz da gözyaşımı katın
bir de deniz suyu
iyi gelir
deprem
köy mezrasının en uzakları
yosmalar göçük altlarında ki Dila
adını koyamadığım bedenimde ki fay
uyanır uykusundan
son oyununu oynar doğa
hayat bilgimle ada'yım
satın yok pahasına
aşklarım bana kalsın
siyahin içinde dağılan
sonrası sır
1997/ 2006
Beylikduzu- Istanbul
başa dön
ürün listesi
kütüphane