BİR AKIL HASTASININ ÇIĞLIĞI
—şiiri mi yazar mısın—
ellerinde muzlar çiçekler
gelecekler
ama görüş yok
kırkı çıksın hele
düşte görebiliyorsam özlemim olanı
gerçekler kömüre dönüşür
kara gözlerimde
kıçıma soğuk mermer vururcasına
kalkıp altı milimlik camları kırmak
boş versem olur
gelecek görüş gününe
birlikteliğin kıvılcımlaşmasıyla
yüreğimdeki kanlı güller
aşktan sevgiden yoksun
çocuklar gibi oldu
kapıların yüzüme kapandığı gün
aşktan umutsuzluğa
düşlerde içeride eller bağlı
aşkımın son damlası desem romantikçe
ama çişim geldi
son damlasına kadar yatağa
düşlediğim gerçeklerin ışığında vurgunum
ağ düşen balığa benzerim
öylesine vurgunum ki
algılarım balıkçının özlemini
uyandığımda
hamsinin iskeleti tabağımda
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
GÜZÜN AYAZINDA
kuruyan
yaprak
yeşeren
tohum
güzün
ayazına
kurşun dökerek
çoğaldılar
kabzası
ağaçtan
topraktan
kurşunu
yeşeren
tohum
beklenen
bin sevda
durur mu
kurşun kabzasında
yeşeriyor
tohum
güneşin
rengine
kurşun
dökerek
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
hüzünle örülüdür bilmezliğiyle alınır satılır
toprağı çiğneyişi başkaldırıdır...
göçer kız anlatamaz gülümseyişini
—öğrenir zamanı gelince—
kim göçer
kim kalır
kız göçer
kız kalır
bize kalır dünya
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
GÖMÜT TAŞLARINA
sarsılır beynim ayrılıklarla
kararır gözlerim
fırtınalar estikçe
giderim yeni günlere doğru
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
GİDİYORUM O GÜNE
mavidir gökyüzü
siyaha dönüşümü
gecelerin sonsuzluğu
—gökyüzü bildiriler yağdırır yeryüzüne—
uyumaz geceler
gecelerin suskunluğu
delik deşik edilen
alazlanan düşünce
—gidiyorum gökyüzüne denizi bırakmayın martılar
gün dönümünde yanınızdayım—
güneş düşer günbatımının göz içlerine
gözyaşları dökülür martı kanatlarından
insanlar sarılın kurşun bozgunu göğüslere
yalnız bırakmayın gökyüzünü
göz aktı akşamın bulutlanan yalvaçlarına
not defterinde buluşmaların kanı
mavnanın içine oturmuş kız
savurur saçlarını rüzgâra karşı
—gidiyorum gökyüzüne denizi bırakmayın martılar
gün dönümünde yanınızdayım—
başa
dön
ürün
listesi kütüphane
eser durmaz
rüzgâr
mezar toprağı eler rüzgâr
özgürlük yakın kuytuda
kalır gölgemiz
yürürüz aydınlığa doğru.
Leonard COHEN