KOYUN KOYUNA
 
hakan dilek

 
1
 
Bir ben miyim?
Işığı yanık tek oda.
Bu kırk odalı konakta…
Ya kılı kırk yaran , ev sahibesi?
Kim bilir nerede?
Hangi kılıkta?

 
 
 
2
 
Karga sesleri duyuyorum,sadece…
Nedendir bilinmez, ben geceleri..
Biliyorum,
Martı sesi de duydum,
Belki bugün,
Belki ;
Çok önceleri…
 
başa dön 
 
 
 
 
 
3
 
Başa gelen mi ?
Boşa gelen mi ? çektirir…
Sen doluysan, boşa gelme…
Boştan, türlü türlü ses gelir…
 
başa dön
 
 
 
 
4
 
Bırakmasın saçlarımı beyazlar.
Solgun yüzüme fon olsun…
Kiminin elleri saçları yıkarken,
Renkleri açan özgürlük olsun,
Tutunacak tek dal kalsın da ölüm,
Yine de laf olsun diye, konuşulsun…
Hem sarı saçlar,
Hem kara kara kızların elleri korunsun,
Tüm bunlar olmazsa beyler,
Haydi,size
Yine afiyet zıkkım olsun!…
 
başa dön 
 
 
 
 
 
5
 
Sen oku yine şiirlerini,
Biz hep bir ağızdan katılalım,
 
Boş koy,
Varsın, türkü söyleyen, başka biri,
Varsın, ölenler, yaban kuşları olsun.
Biz yalnız, ağlayalım, öyle mi?...
Hayır...
Hayır, olmadı şimdi…
 
başa dön 
 
 
 
 
 
6
 
Ben yaşayamadığım günlerin ardından bakarken,
Ellerim,
Tutmaz olur sözcükleri…
Kulaklarımda çınlamaz şarkıları,
Rock solistlerinin..
Sazendeler ise beni hiç mi hiç, sevmezler…
Bakın, ben onları severim, ne yalan söyleyeyim.
Ben onları severim…
 
başa dön
 
 
 
 
7
 
Başımı kaldırır, göğe bakarım.
Akşamdır...
Artık sabaha, göğe çıkarım…
Umarım...
 
başa dön
 
 
 
 
 
8
 
Amaç, paylaşmaksa bir şeyleri,
Yalnız korktuğunda, beni de çağır,
Birlikte de güzel korkarız…
İyiden iyiye rahatlarız…
Korkularımız geçince düşüncelerimizi,
Hem belki, hiç mi hiç uyanmayız…
 
başa dön
 
 
 
 
 
9
 
Madem uzun uzadıya,bekliyoruz
yaşamı…
Ben sıramı sana vereyim...
İlk yaşamışlığımı,
Her nasılsa ikiye böleyim.
Hem çocukluğumu da sen yaşa,
Uyanıksan.
Ben;
Erken,
Mutlu,
Gençken öleyim…
 
başa dön
 
 
 
 
 
10
 
Gün,
Her zamankinden hızlı döndü…
Yapacak pek bir şey kalmamıştı,
alacakaranlığa,
Yazık..
Ay güneşi,
Güneş;
Dünyanın ardını görmüştü…
 
başa dön
 
 
 
 
 
11
 
Gökyüzümüzü,
Hayallerinizle kirletmeyin, beyler!…
Yeryüzünüz de,
Bağışlayın, ne olur…
 
başa dön
 
 
 
 
 
12
 
Ben, bir kıvılcımı, ateşe
tutanları, gördüm.
Ve bir damla su vermeyenleri.
Bir dönüm toprak sürdüm,
Şuursuz ve koşulsuz.
Bir deli uğraşı bendeki…
 
Başlara,bağladılar yazgıları.
Bakışları alın yazısıydı, sıcacık.
Ekmekleri de sıcak olsaydı azıcık,
Ne olurdu birazcık,
Azıcık…
 
başa dön
 
 
 
 
13
 
Bir ben gibi sarhoşsan, yine.
Ve,
Vakti gelince yine, içmiyorsan.
Ne diyeyim?..
Bana getirsen,
Bal eğlemekten yorulunca günleri.
Hatırlarım geçmiş akşamları,
Meşkleri.
Kime ve neye muhtaç öleceğiz…
Biliyorsan bu körpe yaşında,
“Yaşamısın üç-beş satır.” bunu bil…
Ve eğlen be içince,
Eğlen be !..
Ağlama, sefil…
 
başa dön
 
 
 
 
 
14
 
Saksıyı çalıştır…
Saksıyı…
Yalnız benim yanımda yapma,
Ne olur…
 
başa dön
 
 
 
 
 
15
 
Zeytinlikler arasında,
Zeytin dalları ikram edildi, aralarında
güvercin ölüleriyle…
Özgürlüğünün baş kaldırışı,
Masrafsız, işte böyle başladı.
Diğerleri zaten habersiz,
Büyütüyorlardı zeytin ağaçlarını…
 
başa dön
 
 
 
 
 
16
 
Bir cümle söyledik, cümlemiz.
Göç etmeliydik!..
Sıkça duyulmalıydı soluk alışımızın
atışı,
Çevreden alkış tutulmalıydı.
Biz bu yüzden gelmiştik,
Böyle anlatılmıştı…
Başımızın döndüğü gün gibi açıktı,
oysa.
Bir iki söz söylemeliydik, sevgi üstüne.
Sayıklayanlar,
Köprüyü mesken edinenler mi dersin.
Başka, başkaydı,herkesin rüyası.
Özgürlüklerimize gem vurulmuştu,
Olsundu.
Bir cümle söyledik, cümlemiz.
Göç etmeliydik!..
Ne olursa olsundu…
Çevreden bir alkış,
Bir kıyamet duyulmuş,
Herkes bir hoş olmuştu,
Olsundu…
 
başa dön
 
 
 
 
 
17
 
Duvar değil, dağlara dayalı sırtlarımız,
Su bekliyoruz..
Bu ömürleri ısmarlıyoruz, gevezeliklere.
Bu gönülleri, prangalıyoruz.
Ağaçların altları, tehlikeli,
Biz geç’i bekliyoruz.
Öğle olunca geç’e,
Gece olunca, düş’e dalıyoruz…
Ve hala aşk rüyaları görüyoruz, ne tuhaf.
Birileri eğleniyor bizimle,
Biliyoruz…
 
başa dön
 
 
 
 
 
18
 
Birileri,
Sırtlarını kaşıyor,suratsızların.
Uyuz köpek sırıtışı, suratlarında...
Boncuklar dağıtılıyor, uğruna...
Hadi ilerleyelim...
Biraz daha...
Biraz daha...
Siz akıllı insanlar,
Sıra size yaklaşıyor.
Heey!..
Hadi dik yürü,yalpalama...
 
başa dön
 
 
 
 
 
19
 
Güneş,
Zamanın ilerisinde bir yerde.
Bir çift...
Bir çift dağ arasında,
-Bir çocuk heyecanı gibi-
Koyup,cesaretini heybesine,
Seğirtti akşam vakti
Zamanın daha da ilerisine...
 
başa dön
 
 
 
 
 
20
 
Sessiz sedasız.
Bir tanıdık suskunluk, bu...
Gökyüzü grisi gibi puslu...
Duyun!...
Duyun, bir suskunluk,
Kin dolu bir doyumsuzluk, bu...
İlkin ağaçlar aldı, özlemlerimi...
Toprağın kardeşliği, hemen sonra.
Bu, buğday düşüne yatmış, tavuk kurusu,
Sessiz,
Sedasız ve huzursuzdu...
 
başa dön
 
 
 
 
 
21
 
Çiçeklerden
Koridorlar.
Camlardan,
Renk renk seralar yapıp, insanlar.
Övündüler...
Ve kullanmaya kıyamadılar...
Bizim bahçelerimiz boş,
Daha bir hoştu...
Konuk oldular ilkin,
Sonra, elimizden aldılar...
 
başa dön
 
 
 
 
 
22
 
Başka bir dünyadayım, şimdi…
Soğuk,
Islak,
Heyecansız…
Karlar eriyor,şakaklarımdan böğrüme..
Rüzgarlar;
Islaklığı,kavuruyor..
Ben;
Başka,
Başka,yalnız…
Ben ;
İsteksiz, heyecansız…
Bakışlarıma karışıyor soğukluğu, günün…
Çığlıkları,ağıt,kara kara kuşların…
Gözleri;
Aydınlık karanlıkları.
Saydam bulutlar,  sarmış ta dudaklarımı.
Ben;
Sessiz,
Islak,
Heyecansız..
Hıçkırıkları arıyorum…
Benden sonrakiler,
Telaşsız…
Ölüme gidiyorum işte…
Soğuk,
Islak,
Heyecansız…
 
başa dön
 
 
 
 
 
23
 
İlkin,
Benim sorunlarımla ilgilendiler,insanlar.
Onların sorularıyla...
Sevinçti, kursaklarında kalan.
Yutkundular...
Korktular ama utanmadılar...
 
başa dön
 
 
 
 
 
 
24
 
Hay aklınla bin yaşa be aydınlık!...
Nereden buldun,karanlığın ardını?...
 
başa dön