01 Eylül  2006
 

İnsansa Hâlâ
 
 
insansa hâlâ
inandığım görkemli gövdem

ama
gün günden çirkinleştiği hissiyle cüce
düşüp düşüp üstüme üşüdükçe üşüten gölgem

ah benim gölgem
bir göle düşse halbu sıcacık
halka halka koşuşup göl dönüştüren
devasa desen..

eğer istese ağzını hiç açmadan konuşabilen
kulağında tıpalar karıncaların kış düetini
işitebilen

gölgem!..
gözlerine gök kaçsa
yıldızları kırpmadan
güneşten parlak rüyalar seyredebilen

gölgem ki
o biraz bensem
desem bense o biraz
nazlı beşerden
saysam sayılmaz kimbilir kaçtır sayısız erdem

ve şaşarsa adem
tenekeden teknede tekmil şekerli
beş duyuya yüksek oturum tekniğiyle geliştirilmiş
basamak dersi oturaklarda bal gibi verir..
yılmaz verenden

şiddetle yaşam istediğimi söyleyin şimdi
kimler nereden

şimdi şiddetin dehşet labirentiyken..
söyleyin bana deli miyim ben..

atıp kendimi ortasına görkemsiz
yaşamın da yanabildiğini seyredebilmek serinliğinin düşüyken kendisinde
gölgemin şiire neden..

gölgem
ben neredeyim
sen neredesin
onlar nerede

gövdem nerede nerede görkem

yazarın diğer yazıları    yazı köşeleri     başa dön